Düşüyor göz kapaklarım, hasretinin üzerine.
Yollar gibi uzuyor uykularım,
Kavuşmuyor rüyalar bile..
Ben miyim gurbet?
Ne kaybettiğini fark ettiğinde
Anlıyorsun...
İçindeki şehrin, ışıklarının
Neden bir bir kapandığını.
Ve kokusundan tanıyorsun
Cana susamış, yalnızlık korkularını.
Duyduklarında ne var?
Asıl mesel sustuklarımda.
Aşikâr olanı herkes anlar.
Söylenmeyende saklı sır.
Neredesin ey çözülmemiş dil ?
Zavallı bir dilenciydim oysa
Benden bir şeyler isteyen
Hep sen oldun hayat.
Herkese uyku veren gecen
Cimrileşiyor Konu ben olunca.
Sessiz şiirler fısıldamak istiyorum kulağına toprağın
ve bir gündönümü vedalaşmak tüm merhabalar ile.
Yokluğun, yoksunluğun sevinçleri kucaklaması gibi kucaklamak uzakları..
Sonra öpmek gözbebeklerinden
yakama yapışmış tüm acılı anıları..
Beni bekleme;
Kendime varamadım
sana nasıl varayım?
Kendinde olmayan, nerede ola ki
kendine gelemeyen nereye gide?
Bir duraktan, bir nefesten
Bir yataktan, bir hevesten
Belki hayattan, belki ölümden..
İlla ki gitmeli
Gidebilmeli İnsan.
Kaç yıl oldu hatırlamıyorum.
Geçmişte ne yaşadık,
bana ne yaşattınız hatırlamıyorum.
Hatta isminizi, yüzünüzü bile anımsamıyorum.
Size dair hatırladığım ve
Bir kadına ya da bir erkeğe zorla sahip olamazsınız. Kimse sizin malınız değil.
Kaldı ki, kendi bedenlerimiz bile emanet.
Alllah’tan korkup, kuldan utanmıyorsan, helali, haramı gözetmiyorsan, ahlak kurallarına riayet etmiyorsan, sana her şey mübah (!)
Öyle mi?
Ehl-i küfrü tek hakikat incitir.
İncinmeyi bilirde, hakka kördür.
Ne gam; hayat fani, tüm imtihandır.
Zulme biat edene, zulm müstehaktır.
Gündemi ve "insanı" meşgul eden tüm kirliliğe, nefret ve ayrıştırma diline rağmen, "ağız tadıyla" iyi bayramlar dilerim...
Saygı, sevgi ve muhabbetle...
Mustafa Bay
Daha güvenli, daha huzurlu, daha "insancıl" yarınlar dileği ile..
Anneler Gününüz kutlu olsun...