Sesim
Son demlerindeki bir karanfil çığlığı
Koşarak geçiyor içimden zeytin yüzlü bir acı
Ben
Doğurgan mevsimlerin paslı bıçağı
Göç mevsimidir şimdi,yol uzun
Çığlıklar bastırır kanatlardaki hakikati
Kaybolmuş bir adayı aramak
Ve
Yeşil bir dal olmak,bir nefes soluklanmak
Ey hayatıma yabani öfkeler taşıyan gece
Kırdığım kibrit çöpleri,kazdığım siperler her yenilgi sonrası
İçemediğim ağız
Doğurgan anamın sebepsiz ağrısı dökülen göğüslerinden
Ve içtiğim şarap
Andolsun
Noktası başına koyulmuş cümledir ömür
Virgüller konuşmaz sırlara suret
Nerdesin kabuk tutmuş yarası çocukluğumun
Sol göğsümün altında kedi tırmığı
Sana veda etmedim on yedi yaşım
Seni Seviyorum
Avuçlarımda inciler gizledim sana dair
Çiçekler adadım yokluğunda
Zeus’a
Uçurumlardan attım boğazımda düğümlenen kelimeleri
Kanatsız kuşlardık,içimizde öksüz çocuk acısı
Çığlıklarla büyüttük ruhlarımızı
Dağlardan güneş bekledik bir nefes
Uzun şiirlerde katledildik
‘Ah’ tı içimizde çatlayan ses...
Eylül'mü dediniz
sizin babalarınız var akşam eve ekmek getiren
anneleriniz var ruhunuzu türkülerle bezeyen
evlatlarınız sağ mı
eyvallah
yapraklanın....
Unuttum adını
Yüzünü çıplak aynalara gizleyen adam
Çaldığın günden beri korkularımı…
Bedensiz şiirler diziyorum koynuma
Öpmüyor gözlerim kasıklarımı
_______________İtiraf ediyorum
_______________Hala mucizelere inanıyorum
Yürüdüm… Bakmadım geriye, sadece yürüdüm kara gözlerin çakılı kaldı göğsümün sol çeperinde.Oysa ne çok istedim bağırasın adımı, bakasın gözlerime ben koşarken delicesine hesaplaşmaya kendimle.Diyesin ki sevdim …sevdim…sevdim…
_______Anlamsız dokunuşlar peşinde tenim
_______ Hüznün gölgesinde yağmalanmış düşlerim
Kuruyan tüm damarlarım yeniden canlansın diye
Vazgeçtim aşktan
-
Nevzat Akın
Tüm Yorumlaremine hanım şiirleriniz çok güzel okumaya değer.üslubunuz hüzünlü ve çok sert dağlıyor ciğer.her şeye rağmen ömür kısa hayat güzel,velhasıl yaşamaya değer....