Ah İstanbul
Sen iki kıtayı birleştiren
Bütün güzellikleri barındıran
Fatih'in Şahin toplarıyla alınan
Hiç bir ülkede olmayan memleketsin.
Uçurtmamın kanadı kopmuş gibi,
Koşuyorum çabalıyorum olmuyor.
Belki rüzgar bana küs anlayamadim,
Hayatimda bir sevinç için her şeye kandım.
Sende uçurtma gibisin sevgilim,
Seni tutup özgürce sevmek istiyorum.
Geldim sevdiğimin memleketine,
Pazar kurulmuş,sonbahara hazırlanıyor,
Sen gittiğinde mevsim yazdı,
Güneş vurardı o melek yüzüne.
Ama şimdi yapraklar dökülüyor,
Benim aklım hala yazda kaldı,
Köyümdeki Beşparmak Dağları'nın
Her bir kayası da
seni sevdiğimi biliyor artık.
Adını söyledim onlara
Oldular bu sevdanın
Karaköy’de yenilen balıkların kılçıklarını
Bana batırıyor sanki hayat
Dertsiz geçen bir gün olsa
O günü de kendim kirletirim
Vapura binmiyorum artık
Müzik eşliğinde musmutlu yolculuk yapıyor
Bir güneş doğuyor yurduma
Çocuklar uykulu halde yollarda
Horozların sesiyle uğurlanıyor okula
Kuşlar da eşlik ediyor bu yolculuğa
Sabah kömür kokusu buram buram,
Sen gideli bir hafta oldu,
Hala aklım,kalbim sende tutuklu.
Ne zaman göreceğim o güzel ruhu?
Daha ilk haftadan özledim.
Geriye kaldı kırk yedi hafta,
Yağmurun habercisi bulutlar
İnsanın içini karartır böyle havalar.
Toprak kokusu her tarafı sarar
Herkes bu kokudan bahtiyar
Temizlenir kirli bedenler yağmurda
Yıl 29 Ekim 1923
Herkes anlamıştı Türkü yıkmak güç
Bağımsızlığımızı sağlamıştı Atam
Cumhuriyetin temelleri atılmıştı tastamam
Doksan üç yıldır dimdik ayakta
Çok karisik dusuncelerim
Yok satìyor hissettiklerim
Seni her yerde arar gòzlerim
Bir tek seni ister bu kalbim
Sevmek hiçte gùzel deģ il
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!