Gün gelir küllenir sandım ateşimi
Ne çok yanılmışım yandıkça anladım
Seni bu kadar çok candan sevdiğimi
Hasretin içime çöktükçe anladım
Koca bir dağ sandım sana yaslandım
Değilmişsin yazık çok aldanmışım
Hercai gezerken sende uslandım
Değilmişsin yazık çok yanılmışım
Duvara asmıştım ham tablo gibi
Aklıma gelmeyen başıma geldi
Bir anda çıktı O kalbimi deldi
Ömrümde gördüğüm en son güzeldi
Yanıyorum dostlarım için için
Söndürsün içimde yanan ateşi
Islatsın tenimi yağan yağmurlar
Neyleyim ben sensiz doğan güneşi
Gözüm gibi sele dönsün buralar
Bu kadar kolay mı bırakıp gitmek
Yaşanacak çok şey bizi beklerken
Yokluğun ölmeden mezara girmek
Yapılır mı bana böyle severken
Eza etme sakın diyelim kader
Hep seni arar bu gözler
Kalabalıkta tenhada
Hani yeminler o sözler
Bir değil yaptım bin hata
Soldurdun baharı kışa döndürdün
Kurumuş yapraklar saçtın içimde
Kanatları kırık kuşa döndürdün
Kapanmaz yaralar açtın içimde
Yaralıyım kederimden,
Hem de çok derinden,
Biliyorum, hiçbir zaman iyileşmeyecek,
Asla kapanmayacak bu yara,
Ömrümce ince ince sızlayacak.
Derdimin dermanı inan ki sende
Gel de şu yaramı sarıver benim
Öylece bırakma bu yad ellerde
Gel de şu yaramı sarıver benim
Biliyorum tam olmadı her şey yarım kaldı
Duygularım param parça yüreğim virane
Sanma korkarım ölümden bir tek canım kaldı
Sarmış her yeri gam keder gönlümse divane
Bülbüller figan eyledi güller ağlar gülmez




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!