Duygularım Hüzün Kokar
Hey! Dostlarım, dostluklarım
Geçip gider de beyhude yıllar
Duygularım hüzün kokar
Yanarım.
O bir öğretmendi, adı Gülten’di
Bana hem dost, hem de ustaydı.
Yanımda oldu hep tırmandığım yokuşta
Çok şey öğrendim ondan
Otururdum yanında.
Otuz yaşımda evet, sevdirdi okumayı.
Varsın kulağın işitmesin
Dilin konuşmasın
Gözlerin izlesin
Kalbin dinlesin
Zeka sende yetenek sende
Barışırsan bir de kendinle
Ben yumruğu gözüme değil,
Yüreğime attım!
Aşk denen o defteri,
Çoktaaaan kapattım!
Yandım yandım da, kavruldum,
İçimde sıkıntı
Kafamda takıntı var..
Dertlerim coştu,
İçimi yaktı
Bir doluyum, bir boş...
İçmeden de insan olurmuş sarhoş!
Dervişlik demiş Yunusa:
”Sen derviş olamazsın”
Zor zanaat olsa gerek
Kolay mı dünyadan geçmek
İstemez dünyada murat.
Derdini götürmez Fırat
Düşte olsa maviye boyardım,
Gecelerimi,
Tanımadan önce seni!
Lanet okuyorum,
Şimdi,
Hey zaman geçme n’olur dur
Sonun başlangıcı gelinen yoldur
Ama yanlış ama doğrudur
Batmadı, battı-batacak derken
Uzakta da olsa sığınak, liman
Gecenin Alaca Karanlığı Çökünce
Yalnızlık ve Sen Baş başa
Hani Dar Gelirde Sığmasın
Kendi İçine Bile;
Yanar Bedenin Tenin Yüreğin
Terlersin Ateş Basar ya
Büyük Işıklı tabelalar
İsmini en üste yazmışlar
Birazdan kopacak alkışlar
Sil gözlerini, tak maskeni
Bekliyor sahne seni.
Narindir ince beli.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!