ne oldu sana meleğim,
kanadın düştü yine kelebeğim.
nazarlar mı değdi neşene?
bitmez dediğin sevgine,
ateşler mi düştü içine?
demiştim sana aşk;
Bahçem çoraklaşmış, dikenler sarmış
Ot bile bitmez olmuştu.
Ben o çorak, o ot bitmez bahçede
Gül yetiştirmeyi denedim.
Becerdim de!
Gülüme Çiğdem dedim.
Herkesin derdi de kederi de kendine.
Edemez bir ordu insanın ettiğini kendine
Problemleri büyütüp getirdin yumak haline
Hüzünler yarattın, dünyanı kararttın
Geçtiğin yolu hep uzattın.
Unutma çocuklarda basacak o taşlara
Tırmala tırnaklarınla çık yukarı,
Paldır küldür düş aşağı.
Gitti... Gidiyor...
En güzel yaşanası yıllar.
Atılan kazıklarsa
Yanına kâr kalıyor.
Akşamın alaca karanlığı çöktüğünde
Birde parlak yıldızım bana güldüğünde
Dile gelir sanki dertleşir benimle
Öpücükler yollarım onunla sevdiklerime
Maskemi çıkardığım saatlerdir o saatler..
Çayım,sigaram ve ben balkonun bir köşesinde
Baharda mı saklısın can
Yoksa kışta mısın her an?
Bahar gelir görmez misin,
Sen hiç ışkın vermez misin?
Dünyada mı, uzayda mı,
Bu bedende, damarda mı?
Dünyanın incisi yeşil Bursa’nın ilçesi
Mudanya’nın şirin kahvesi deniz feneri
Bir başkadır orada çay içmek,
Hele küçük camından denizi seyretmek;
Kum taneleri,çakıl taşları,uçan martıları
İzlerken ne güzeldir dalıp düşünmek
Aşk takıldı saçlarıma
Çektikçe canım yanıyor
Ok vurdu can yatağıma
Battıkça yaram kanıyor
Ben geceyi sever idim
Beni bana yazdım
Dün gece yatağımda.
Okudum, ki ne göreyim
Bir araba hüzün
Bin araba göz yaşı
Çatık kaşında asık suratında gizli
Anlındaki çizgilerin sebebi
Bırak gireyim o kapıdan içeri
Gelip dinleyeyim derdini
Dindireyim sızını
Paylaşayım arzunu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!