Birisiyle mutlu olmaya karar veriyorum.
Ona sarılmak istiyorum.
Ondan mesaj geldiğinde heyecanlanmak,
Onu ararken nefesim kesilsin istiyorum.
Birisini hayatıma sokmak istiyorum, hayatımı ona emanet etmek.
Bir bakışın yeterdi yerle bir etmeye yüreğimi..
Yeşil ışık yakarken sen hep başka kadınlara
Benim kadınlığım çoktan kırmızı ışıkta durmuştu, gözlerine bir adım kala!
Annemden ergenlik tokatı değil,
seni ondan daha çok sevdiğim için tokat yemiştim ilk kez..
Kesinlikle en doğrusu buydu.
Bitirmek!
Bazen bitirmek iyidir.
Daha fazla üzülmemek için.
Daha fazla herşeyi ilerletmemek için.
... Daha fazla şey yaşayıp daha çok acı çekmemek için en doğrusu buydu, bitirmek!
Bazen insan keşke arkadaş kalsaydık diyor.
İşte öyle çaresiz bırakıyor insanı sensizlik.
Arkadaş kalsaydık en azından sanki herkese gönderilmiş bir mesajmış gibi sadece sana iyi geceler mesajı atabilirdim.
Ayda bir kez de olsa nasılsın diye sorabilirdim.
Bugün kahve içelim mi diyebilirdim eğer arkadaş kalabilseydik.
... Senden doğum günüm de mesaj atmanı bekleyebilirdim.
Seni sevdim. Kuş sütü bile eksik olmayan sofraların yanında kuru ekmek gibiydin. Öyle bereketli ve daha zengin. Ekmeğin yanına bırakılmış iki zeytin gibiydi gözlerin. Ben diyeyim gece kadar, sen de dipsiz bir kuyu. Öyle karaydı işte öyle zifiriydi gözlerin. Meze olmadın hiçbir zaman sonrama. Ya içtiğim su oldun ya da iki şekerli çay olup ısıttın içimi. Zaten çok üşümem bilirsin. Arada bir titrerse... içim sarıldığım battaniyem olurdun. Asla yatağımdaki bir yabancı olmazdın. Asla yatağımda yan yana uzandığımdın olmazdın. İzlediğim reklam olurdun, takıldığım bir haber, sevdiğim bir dizi, unutamadığım bir film.Hepsinin sonunda bizi onların yerine koyduğum olurdun. Kol saatim olurdun. Bilirsin tek bir günüm yoktur onu evde unuttuğum. Yanıma geleceğinde geçmez saatler olurdun. Sen yokken koşturan akrep ile yelkovan. Bana yüz çeviren bir akşamüstü olurdun. Kararırdı gözlerin. Hoyratlaşırdın. Soğurdu birden ellerin, üşürdüm. Bazen güneş olurdun kışın ortasında. Dokunmadan ısıtırdın. Yaptığım program olurdun, ertelediğim toplantı. Anneme söylediğim küçük bir yalan olurdun. İçtiğim kahvenin fincanında ki fal olurdun. Gelecek olan haber, kapalı yol, gerçek olacak dileğim olurdun. İnanırdım. Kalp krizim olurdun, migrenim olurdun, mide ağrılarım olurdun, acıyan yerlerime aldırmadan yine içimde seni korurdum.
Sen tuttuğum dilek olurdun. Gerçek olmasa da tutabilmişken asla bırakmadığım…
son ödeme tarihini unuttuğumuz fatura gibiydi aşk!
Senin gözlerini kesmişlerdi, her yer karanlıktı..
Benim gözyaşlarımı kesmişlerdi, artık akmıyorlardı!
Borçluyken yakaladı aşk bizi..
Bizim suçumuz yok!
Ayrılık çok erken acraya geldi..
Yağmurluydu hava!
Ne yazık ki Tanrı bile yıkamamıştı günahlarımızı..
Senin gitmene beş vardı!
Sessizdik!
Sanki çengelli iğneyle tutturmuştum dudaklarımı..
Öyle bir ben yarattım ki bıraktığın acıyla,
İki günlük adamları bile aşk diye basıyorum bağrıma…
Ben onların sevgilisi oluyorum,
Onlar ise gözlerinin içine bakınca,
Sadece seni gördüğüm birer ayna…
Avuçlarımda karlar biriktirmiştim sana temmuzun bir gününde..
Acıyan yanlarına buz basmayı görev bilmiştim kendime..
Peki sen,
kanayan yerlerime basacak bu kadar tuzu nerden bulmuştun o ellerinle?
Kötü olamazdın sen..
Sadece gitmiştin!
Tanrı bugünü hiçbir kutsal kitaba yazmamıştı!
Sanırım unutmuştu!
Sevgilim benim inançlarıma göre o gün kıyamet,
Senin gözlerinde kopmuştu!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!