Ne destan ne efsane gerçek bu masal değil
Irmak tatlı deryanın tuzlusu yasal değil
Çekirdeği kaynarken asırlardır dünyanın
Soğuk su nasıl çıkar üstünden şahikanın
Hayret üç hali varmış suyun katı sıvı gaz
Girdiği kapta şekil almış sıcak ve ayaz
sevdiğim I
kaybedip yönümü senden olursam
düşümde ol bana dümen sevdiğim
ben beni kendimden öte bulursam
kibrimin gözyaşı umman sevdiğim
Çırak Olup Pişmek Gerek
Ustalık zor iş Ekrem’im
Çırak olup pişmek gerek
Eğer yeterse mecalin
Çok engeli aşmak gerek
Yaradan yaratmış cümle alemi
Gönlün ferah olsun yârim Sevilay
Yazmış ince ince her bir kalemi
Gönlün ferah olsun yârim Sevilay
Söyle hayatımız dert mi tasa mı
Ölüsünü geçtim canlı toprak da
Susar gider, kimse kalmaz dünyada.
Rüzgar olur gönül, çiçek, yaprak da
Eser gider, kimse kalmaz dünyada.
Cahil gezip tozmadığı bayıra,
Sitem etme, dua gönder yârine.
Yârine yâr olan özledim seni.
Gündüz-gece gerçeğinin yerine,
Hayal-hayal gelen özledim seni.
Yaratıldığımız gün biz ezelde,
İnsan deyip bana değer vereli
Şu gönlüme sırla girdin Allah'ım
Sırrın baki ama gönlüm yaralı
Yarama bir merhem sürdün Allah'ım
Ben fikrimde onca derdi kederi
Asgari Bin yıllık tarihini şanla, şerefle yazmış, İslam'ın bayraktarlığını yapmış Türk Milletine içten ve dıştan sinsice saldırarak, terbiyesinden, gayesinden, edebinden ve dininden azad etmek için her türlü medeniyet hokkabazlığını yapmayı kendilerine şiar edinmiş papağana benzeyen ezberci yobazlara...
Nelerden söyledi dervişin, pirin
Duymazdan mı geldin, riyakâr mısın?
Tesettür konusu o kadar derin,
Damlada boğulan isyankâr mısın?
Mirim, Allah aşkına sus
Nefes benim ses bendedir
Ben kalplerin bestesiyim
Hikmetsize es bendedir
Adamlık mı gıybet etmek
Bu hâle nasıl düştüm, ben mi yazdım kaderi?
Herkes seninle Rabbim, geride bir ben kaldım!
Cebrail selam vermez cini geç insana da
İsrafil’i kaldırmak için saatini kur!
Kelimeler sırrını söylemezse sana da
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!