Sevda gibi kıvrım kıvrım yolları
Dolana dolana var git Sebene
Kuzeyi ormandır güneyi bayır
Dağında çobana sor git Sebene
Hasretini çeken vuslat amaçlar
bre ağalar bre beylerim
satılmadık can mı kaldı
kör devletin dergahında
dökülmedik kan mı kaldı
kırk yıl oldu bu toprakta
Hudut üzre yorgun düşmez beyanım
Yol yokuşta düşündükçe öz benim
Ağlamayı unutturma sultanım
Gülmemişi düşündükçe göz benim
Kime versen sormaz mısın hesabı
Gelmez sonu bir nefesle ömrümün
Şu gönlüme sahip seni bileli
Nice bildim fayda etmez derdime
Nere gitsem seni derman bulalı
Böyle miydi anlaşmamız bilemem
Geldin yine, döne döne semada,
Mevsimlere, takvimlere inatla.
Oruç ile namaz ile duada
Gel, bu sefer insanlığı kanatla.
Biz eyleyip, kurtar bizi benlikten.
Ben bendenim, ben olamam bendeniz.
Düşe geldik Cennetinden
Kıblemiz bir kardeşim gel
Taşa yazdık hasretinden
Kıblemiz bir kardeşim gel
Aynı hırs var gönlümüzde
Bize derler “Nesli Asım”
Nerde arar kul, Allah’ı.
Yunus öldü Molla Kâsım
Gönlündeyse bul Allah’ı.
Kur’an nuru boyanmadan
Gayen çınar olmak ise
Yaprağına güve benim
Dallarında ilm ü hikmet
Gövde sinde çivi benim
Rüzgâr eser yaprak düşer
Zor oyunu bozar dersen
Sür ateşe erit beni
Çıkmaz ise tenden bu can
Örs üstünde arıt beni
Arınmadan aşk bulunmaz
imana zırh kuşandıysa
kul incinsin incitmesin
güle gölge olsa çalı
gül incinsin incitmesin
böyle gelmiş bize ezel
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!