Bugün ''kimim ben? '' sorusunu
sormazsanız kendinize,
yarın aynalar sorar ''kimsin sen? ''
Mahcup olursunuz.
Kapat gözlerini düş olayım
Yıkılıp mahvolayım
Yükseleyim yangınlar arasından
Tüteyim duman olayım
Karart ışıklarını gölgen olayım
Belki sana uzak görünebilirim
Oysa nefesim kadar yakınsın bana
Küsme sakın ha dökme yapraklarını
Bir sabah toprağına girebilirim
Bakma senede bir gelebildiğime
Gelmez o derse biri
Söyleme geldiğimi
Ayrı bilsinler bizi
Sev beni gizli gizli
Say yine sen günleri
Bir çığlık ki yırtar göğü
Ödü kopar ölümün
Can bedenden sökülse de
Fark etmez ölüm bile
Bir nefret ki yakar dağı
Ne arıyor ne soruyorsun
Adımı hiç
Hiç anmıyorsun
Dilde kalan sözlerine
Yeminlere
Hiç yanmıyorsun
Öyle bir rüzgârdı ki o
Gezmişti bütün denizleri.
Uyuyanların uykuları derindi.
Hissetmediler suratlarına çarpan rüzgârı.
Uykular derindi.
Denizler derindi.
Sudan yansıyan sessiz bir filmde kendini arıyor biri.
Ona en yakın yüz onun değilmiş gibi.
Parmaklarını birleştirdiği eli, kaşlarının hemen üzerinde.
Çevrede ondan başka biri olsa ona selam verdiğini düşünebilirdik.
Ama bu bir selam değil. Gözlerini güneş ışığından koruyan basit bir perde sadece.
Uzakta bir yeri görmeye çalışıyor.
Daha önce de bu duyguyu yaşadım desem yalan olur.
heyecankelimesi bunu ifade etmekte yetersiz kalır.
Önceden hazırladığım kıyafetlerimi başucuma koyup,
çocuksu bir sevinçle yatağıma uzandığımda, yelkovan akrebi yakalamak üzereydi.
Bu çocuksu sevincime yetişkin bir endişe karıştığını da söylemem yerinde olur.
Alışamadım hiç sensizliğe
Ben de peşinden gelsem mi şimdi
Seni aklımdan atmak ne zormuş
İçip de sarhoş olsam mı şimdi
Damla damlayım birikiyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!