Halka umut aşılardım zaman zaman
Beyaz pirâhen giydirdiler nâgehân
Ne bileyim umut etmeyi yasaklamış/mış Sultan…
(ATAKUM-Ağustos/2009)
gündüz melek rolünde gezer
şeytanlaşmak için geceyi bekleriz
karanlıktan faydalanır
kötülüklerimize kötülük ekleriz
bir de
utanmadan (!)
*********meltemsi jâlelerin mehtâba şükrânıyla aydınlanıyor seherler
*********işte şimdi, gözlerinin şiirini yüzlerce kez yazmaya değer
Tehlikemin zaferi ilhâmlarımsın zâhir
Konu insân olmanın önemi
Ne de olsa tam da ” insânlık” dönemi (!)
Yarışmaya başlıyor kelimelerin prensleri / prensesleri
İmgeler uçuşuyor havada
Öv/ün/me noktasında zengin
Vakar noktasında dilenci
Hayânın bülbülü çok ama gülünü soldurmuşuz
Tohumların yüreğine kibrimizi doldurmuşuz
(Atakum-Şubat/2010)
***************Şehidime /şâhidime ithâfen...
Beyaz bir güvercindi zaman
Kırmızıyla büyüsü bozuldu mekânın
Gazetelere taşındı Cennetlerle anılan adın
BEYİT –AYDEDE
Eskiden “Aydedeler “ vardı güneş bakışlı
Şimdi tüm küresel nazarlar şirret nakışlı (!)
Dursun Tiftik
geceydi
karartma mevsimindeydi iz’ânlar
mahpusluğunu daha çok hissediyordu vicdânlar
bir hüzün kıskacında giyotin bekliyordu mekânlar
geceydi
Bir güvercin uçurmamışsan barışa gebe
Cehennemi boylayıverir yaptığın sobe
Kan rengi ümitler var dört duvar arasında
Kalp grafiğinde gözler
Sağ kolda inip kalkan,siyah, hava yastığı
Sol kolda rayiha katkılı sıvıların “âhenkle dansı”
Tok bir ses duyuluyor: Kapatın kapıları!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!