kahkaha tûfânına tutulup
hıçkırıklarla ağlayan palyaçolar kadar
hüzün yüklüdür hazân
sürekli harlı bir âteşte kaynatılır
içi hayâl kırıklıklarıyla dolu kazan
bu manzarayı
Mutludur kaldırımlar zemzemsi sokaklarda
Merhamet havuzudur şiirsel ilhâmların
Edebin konuşulur zümrütsü dudaklarda
“Yemîn olsun kuşluğa” şölendir selâmların
Mümtâz şefkat çoğalır iksîr sunar hekimler
İnciler verir deniz ustalaşır âlimler
Artık,yaptıkların son bardağı da taşırdı
Seni izlemekten gölgeler bile şaşırdı
(Samsun-1991)
Yaş ilerledi,iş bitti,kalmadı hiç hevesim
Yaşamak için ne sesim yetiyor ne nefesim
(Samsun-1991)
Ey cevherlerde nihân olan Sevgili
-Yalçın yıldırımların yâkutu-
Yusuf’un zindanındaki vuslatsın sen
Aydınlattığın her yürekte vahdet
Ömür kovanındaki merhametsin sen
İrkilen gönüller vardır
Güneşle beraber kanar
Zehirli küller vardır
Elemle zamanı anar
Küllenmiş aşklar vardır
Her bir şarkıda yanar
.................................Cesârete âşık nefs savaşçıları
.................................Sizi bekliyoruz yürek fethi için
.................................Çölden geçerken
.................................Mataranızdaki suyu bir kez olsun bizim için de için
gündüz melek rolünde gezer
şeytanlaşmak için geceyi bekleriz
karanlıktan faydalanır
kötülüklerimize kötülük ekleriz
bir de
utanmadan (!)
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!