Sütgölü’nde sulardım atlarımı
Meraga göklerinde türküler söylerdim
Kuğular ay ışığında
Nazlı nazlı yüzerken
Almıla’nın gözlerinde harlı yıldızlar vardı
Almıla yanardı gökyüzünde
Ayın aksi vurmuş aynalar ışır
Yıldızlar bu gece papatya gibi!
Yıldızlar, çağlara ruhumu taşır
Islanır çöllerde kumların dibi!
Kalbimi ayrılık korkusu sardı
Girdi aramıza buzdan perdeler!
Seninle dopdolu günlerim vardı
Vuslat saatleri şimdi nerdeler?
Özleminle yaşamayı denedim,
Yağmur gözlü yardan, güllü diyardan
Turnalar da selam getirmez oldu!
Gönül bu anlar mı yokluktan vardan,
Hayallerde bile hatır, naz oldu!
Mecnun artık boğuşmuyor çöl ile,
-Dünya kadınlar gününe bir ninenin hikayesi….
armağanımdır…
……
Gün kızardı utancından
kalemim esrir bazen
ucundan tufanlar fışkıracak sanırım
mürekkebi akdeniz olur kabarır
hissederim aksettiremem
gönül atım urumçi`de sulanır
taklamakan çöllerini dolanır
Sende beni ateşleyen bir şey var,
Görmesem yanarım görsem yanarım!
Yanağında alevlenen gülleri
Dermesem yanarım dersem yanarım!
Kanar durur bende açtığın yara
l
Benim şarkılarım okunmaz Brüksel`lerde
Marşım söylenmez Türük Han Ata`m!
Benim marşım ve bayrağım
Çok daha yükseklerde!
Can atam!
Yıllarca mezarda kalmış gibiydim,
Gel! dedin, gelişim sana Mevlana! ...
Hasreti soyundum vuslatı giydim
Dol! dedin, doluşum sana Mevlana! ...
Gönlümüz düşmüşken binbir sırattan
(M) ustafa Kemal’im duyuyor musun?
Eşkin atlar nallarını sürüdü!
Mezarında rahat uyuyor musun?
Dağlarımı duman aldı yürüdü!
(U) fkuma gözlerin ağmıyor artık
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!