Dündar Sansur Şiirleri - Şair Dündar Sansur

Dündar Sansur

Güneş doğardı çocukların torbasından
Küçüldükçe küçülüyordu gökyüzü,
Gamzelerinden gonca güller boy veriyordu.
En güzel pabuçlar giydirilirdi
Çabuk büyüyen ayaklarına,
En kırmızı kazaklardı büyüyen yüreğine giydirilen,

Devamını Oku
Dündar Sansur

Ben sende var olmayı başardım beni öldürerek
Oysaki sende doğmanın sancıları zordu bana
Ve aşkınlığının sürgünü oldum
Sevginin mahkumu
Sevdanın tutsağı,
Gözlerinin esiri,

Devamını Oku
Dündar Sansur

Bahar, vedalaşırken penceremden
Kırılmış bir hayalin suyu kalıyorsun
Uzaklar oluyorsun
Ama dolmuyorsun
Yaklaştıkça düşüne
Özlemimi donduruyorsun

Devamını Oku
Dündar Sansur

Seni sevmek güç iş, ey sevgili!
Dört yanın cehennem,
Dört yanın mayın,
Dört yanın boran,
Seni sevmek ne güç ey sevgili

Devamını Oku
Dündar Sansur

Yasaklarla bütünleşen bu yüreğe
Bir bir haps olunur çocukça telaşlar
Adı konulmayan acılar da başlar,
Doğumların bitmeyen sancıları
Yokluk hakimdir, arka sokaklarda
Özlem ateşleri yanar, bütün evlerin

Devamını Oku
Dündar Sansur

Ar damarından kan damlar hayatın
Yapraklarını bırakır, lavanta kokulu akşamlar
Aksisedası parçalanır, yüzüne mehtabın
Kırık aynalar bizi yansıtır, ürkekçe…

Bir paradokstur gerçeklerin bize yansıması

Devamını Oku
Dündar Sansur

Hazal'a
Ne kaldı geriye, acılarından başka
Bir çölün orta yerine bîkes bıraktığın
Benden geriye ne kaldı;
Bir balyoz vuruşuydu feleğin bana biçtiği
Çarmıha gerilen yüreğimdi, sen giderken

Devamını Oku
Dündar Sansur

Gece bir cigaralık nefes gibi devirirken köhne yanını,
Yüreğimde bin nefeslik sen bırakır
karanlığın muştusunda.

Ay, umutsuzluğa inat bırakırken bir yanını
umutla gözlerime;

Devamını Oku
Dündar Sansur

hazal'a...
Bekliyorken dört gözle, sevda ikliminin muştuları
Tarifi muhal, bir yalnızlık bulutu çöker ruhuma
Sis perdesi kaplar yarınlara …
Yokluğun kadar acıtmayan zemheri, bıçak gecelerde
Ve firkatin yetim bakışları olur ümit iklimi

Devamını Oku
Dündar Sansur

Bana öyle bakma, alışık değilim böyle derinden yakmalara....
Senli anlara dönebilmek o kadar kolay mı sanırsın,
Bilmem kaç bin yıl oldu son gidişin habersiz ve buruk?
Gelirsin diye kaç zaman erittim, kaç zamana eritildim bilir misin?
Gecelerime yıldızlar dört doğar, dört bin kez doğar ama nafile.
Karanlıklarda gökkuşağını göremeyecek kadar kör edemezler.....

Devamını Oku