Ölüm,
Bir son değil,
Kainatın en derin sırrı,
Aşkın sonsuzlukta buluşmasıdır.
(Madımak’a Adanmış Davalar – X. Şiir)
Biz eşittik…
Anayasa maddelerinde,
Ateşin Gölgesinde İnsan
İnsan, insanı yakar mıydı?
Bir kıvılcımın karanlığında sönmezdi umut,
Ama o gün, küllendi insanlık
Ateşi olmayan bir fırının sessizliğinde
yanmadan pişen ekmekler gibi büyüdü aşkım…
Ne duman vardı
ne kor,
yalnızca kalbime değen görünmez bir sıcaklık.
Şiire yazdığım her dize, içimde başka bir kapıyı aralar.
Her kelime bir adım,
her adım kendime doğru atılmış sessiz bir yolculuktur.
Ben yazdıkça anlarım ki,
BÖLÜM 12 – AYNALARDA UNUTULAN YÜZ
Bir sabah gibi uyanamadım sensizliğe,
Geceler hâlâ seninle başlıyor…
Her aynada sana bakan
Gece ağır bir örtü gibi sarar etrafı,
Sessizlik derinleşir odanın içinde.
Bir nefes, son bir dokunuş kalır geriye,
Ve ayrılık başlar en sessiz anıyla.
Başak kadını kalbinde cennet taşır,
Sessizliğinde bile bir âlem yaşar;
Her adımı ölçülü, her duygusu derin,
Detayların içinde saklar bütün sırlarını.
Titizdir… bir gül yaprağındaki tozu bile görür,
Ben Şair'im, kelamla doğan,
Adem'den bu yana gönle yol bulan.
Aşkı ilmek ilmek işlemiş yüreğe,
Sözümden düşmesin hakikat, sevgi ve hülya.
Ben tarihten damıtılmış mürekkep,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!