Leyla gibi bir gece indi üzerime,
Mecnun gibi aradım seni her kelimede,
Ay mehtaplı bir sır saklıyordu gökyüzünde,
Ve kalbim, bir gül kadar kırılgandı içinde.
Yeter! Kalbin yorgun düşmesin artık,
Sevdanı saklama taş duvarlarda!
Bir çağ başlıyor, kelimelerden büyük:
Aşk, yeniden doğacak yaralarda!
Bir kırmızı gül fısıldadı kulağıma,
“Sevda dediğin yanmaktır,
Bir kalbin anahtarını,
Bir göz bakışında teslim etmektir...”
Bir kırmızı gül fısıldadı kulağıma,
“Sevda dediğin yanmaktır,
Bir kalbin anahtarını,
Bir göz bakışında teslim etmektir...”
Sen o kalbin kilidisin,
Ve ben aşkın ta kendisiyim.
Gönlümün kıyısında bir seher vakti,
Rüya gibi, şiir gibi doğdun içime.
Bir fısıltı geldi ay ışığında,
“Bu, sevda değilse nedir?” diye...
Bir adım yaklaştın,
Ama kelimeler dondu dilimde,
Söyleyemedim o son cümleyi,
Yarım kaldı aşkımız,
Kıyısında kaldı yüreğimiz.
Aşkın Nefesleri
Göklerin ötesinden indi bir ses,
Kalbime değdi, serin bir heves.
Ne dille anlatılır, ne sırra sığar,
Bir aşk soluğuydu, ruha dokunan nazar.
Bismillah diyerek açtım yüreğimi,
Aşkınla yazıldı kaderin sorusu.
Kaç kalp geçer bu dersten sence?
Kaç yürek doğruyu bilir senin kadar?
Ey ruhumun aynası…
Gözlerinle başlar her gün,
Kalbimde titreşen nur,
Bir kutsal kitabın ilk ayeti gibi iner içime.
Sustum…
Dünya gürültüsünü yutarken
Ben bir cümle kadar kaldım,
Sensizliğin dilinde
Her harfi sen kokan,
Ve her hecesi beni ağlatan…




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!