Dert burağına binmiş, kayıpsıyorum kendimi
Konuşulması gerekenleri bekliyorum
Bir tanrıça arıyor gözlerim
Yitik bir emanet,
Ve görmek istediğimiz tavırlar bunlar
Çok değil, daha dünden kalan küflenmiş bir benlik
Bugün yine açım diyebilecek cesareti takınıyorum
İlişkiler diyorum
Mantık falan
Umuruyum yine günlerimin
Sorumluluklarıma kadar küfürlüyüm
Ve keyifliyim azın çok kadarı
Yabanmış ve yavanmış aynı zamankiler
Kavuşmaz bir belaymış
Taşların üzerime titrediği, göğüsü kabarık yelkenmiş
Aslında,
Birde duvarların altında kalmış, çaresiz bir benlikmiş
İçi boş, içi kavuk, yahut öyle görmemizi istercesine büyük bir vakaymış
Yalın ayak yürümek istedim, bu şehrin öğretileri arzusu içerisinde
Ağlamak istedim, güneşin soğuk batışındaki elveda busesinde
Loş ışıklar altında oynamak istedim, sokak çocuklarının acılarını bastırasıya
Gülmek istedim, doyasıya güldürmek; Hevesi bir çiğ tanesinin süzülüşü esaretinde kalmış,
Gözyaşlarını hayatının anlamına katmış,
Beş duyusuda bombalanmış insancılların,
Cankulağı dinletilerin raks ettiği, garip bir hayal odası
Bensiz ve sevimsiz bir gamze açmış, kemiklerimin sahiline
Berduş bir güvercin sevdalısı,
Tan yerinde, nöbet bekliyor.
Ay’ın üstüne basa basa, dönme dolap çocuksu
Aniden, kendini kaybetmiş bir tellak
Akşam güneşi çok serin esiyor kirpiklerimin ucundan
Sen seversin koşmayı
Bırak ambargo koysunlar hayallerinin çağlayan çılgın sularına
Asimile olmuş mecnun bir benlik çağırıyordu yüzüme ışık tutarak
İsmimi hatırlamak istemiyorum
Yarım kalan bir kelebeğin rüyası
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!