Şahit
Her sokak başlarında düşe kalka,
Yürüdüğüme kaldırımlar…
Tırnak içine sıkıştırılmış
Gençliğime ise yıllar şahit.
Üstü kırmızıyla çizilmiş
SALARIM KUŞLARI
Uçsun özgürce tüm kuşlar
______tutsak kalmasınlar
ödüllendiririm gülüşlerimle yaşamı
zorlukları aşarım zorlarım sınırları
zorluklar kanadımı kırmamalı
Kendi kendine hiç sebepsiz gülümseye bilmekti belki de mutluluk…
Gökyüzünde kanat çırpan kuşlar kadar özgürdüm.
Rüzgâr saçlarımı okşuyordu ve ben hiç olmadığım kadar mutlu bir çocuktum.
Ayaklarım yerden kesilince ben rüzgârla öpüşüyordum ve işte o an ben mutluydum...
Yitik bir kentin arasından geliyorum,
Tüm yollar mayınlı…
Nereye adim atsam bombalar içimde patlıyor.
Güneşi bile donduran doğunun kara kışındayım,
Üşüyorum.
Geçmişimi haksiz kavgalara,
Sevgini şubat soğuklarında,
beni örten ve saran,
sıcacık bir yorgan gibi...
örttüm üstüme.
Gelmiş yine doğum günüm
Kutlanmasına da pek alışkın değilim.
Yaş otuz beş, yıllar kurşun gibi geçti
Hayat, bazen acı, bazen sevinçliydi
Elimi tutandan çoktu ellerimi bırakan
En çok çocukken ağlardım
O yıllar
Uzak diyarların uzak kenti
Bu kent bizim köyümüzdü,
Yaşarken mutluluğumun
Adıydı o yıllar…
Şimdi yabancı şehirler,in duvarları
Parlak her ışık
Mutluluk saçmaz
Asıl mutluluğun ışığı
Kendi içimizde ki
Parlaklıktır
Geceyi gündüze bağlayan aydınlık gibi hürriyetim oluyorsun.
Kayıp bir coğrafyanın ortasında yalnızlığımı bölen kalabalığım,
Henüz doğmamış umutlarımın hem anası hem babası oluyorsun.
Seninle çoğalıyorum toprağa serpişen tohumlar gibi köklenip,
Bir çınara dönüşüyorum.
Güneş gibi Yüzüme doğuyor varlığın.
Dostça yürekçe mertçe dürüstçe
hayatı sevgiyle yaşamak
yaşam mücadelesi içinde olmak
büyük bir ödüldür
yaşamımız sonlanınca
alırız bu ödülü mütlaka
Kalemine yüreğine sağlık...