Geceler yalın geceler sessiz
geceler sensiz ve çaresiz
ne düşüne dalıp hayalini kurabildim.
nede rüyana uyanabildim
uykularım yarım
çırılçıplak gecenin koynunda
Sensiz geçen günlerimi,
Kavuşmalarının heyecanını,
Seni düşünürken kalp atışlarımı,
Yürek sancılarımı...
Nasıl anlatabilirim ki, sevdiğim.
Damarlarımda dolaşan kanı,
Ellerine kelepçeler vurulur hayattın baharında
Gidişlerin esareti acının soğuk rüzgarında
Umut ekmek arasına katlanıp yutulur
Umudunu yitirmedi yalnızlığın deryası
Azalır dillerde sevgi sözcükleri
Dalgalar kumsalı öpmek için uzanır
Ağlar taneleri yağan yağmurun.
Gökyüzünde güneşin külleri savrulur
Bir çocuk hayata elleriyle uzanır.
Sen umut musun?
Sen umut musun umudunu yitirenlere?
Sen kendine umut verdin mi
Sevgiden öte seveceğine?
Sen ağlayan gözlerden önce
Gözyaşı döktün mü?
Jilet yutmuş gibi içimi kanatır hasretin
Sebepsiz bir bedel uğrunadır özlemin
Tutsaktır kafesin içinde güvercin
Çirkinliğin yüzü belirdiğin de
Kelepçeler çözülür kendiliğinde
Haksızlığın kılıfı söküldüğünde
Mutluluk
Mutluluk yakınımızda
Mutluluk yağmurun altında
Dans etmek kendini
Bulutların arasında
Hissetmek yada
ARADA BİR AN
Sisli hesaplaşmaların arasında
Güneşli günleri arada bir an
Bıraktım nadasa tutsak geceleri
Ellerimde kanadı kuşun kanadı
Dünyada yaşayıp'ta acısı olmayan varmı?
Yokluğuna düşen zamanın kollarında can çekişiyorum.
Yokluğun bıçak sırtı gibi dolaşıyor içimde...
Dayanamıyorum, dayanamıyorum yokluğuna,
Seni sensiz yaşamaya...
Dermanım kalmadı mesafeleri ölçmeye, sana gelmeye…
Sevdan çöktü, sevdan çöktü beden yorgunluğuna.
Yenilgiye yol aldı bak zaman,
Seven uğurladı aşkı çoktan.
Ne kaldı geride giden yardan?
Kıvılcımı tutuşturan ateş söndü.
Kalemine yüreğine sağlık...