Al'İzzeti teşbihi genişletti
Yıllarca dert pazarını işletti
Sivas'tan bu yana akım başlattı
Onu üstadı belledi Ercani
Mahsuni söz söyledi sakınmadan
Ölüm meleği kapıma dayansa
Ciğerim zaten köz, kalbim de yansa
Dişlerimi tek tek sökse bir pense
Vazgeçemem al yanaklı gülümden
Avrupa Amer'ka servetin dökse
İki ceylan gözle bir nazlı gülüş
Katilim olacak yakıp da beni
Yoktur bu acı dertten bir kurtuluş
Gülüm gelmezse giyerim kefeni
Gel hayatıma dostum ol hem yarim
Kömür karasıdır kaşının yayı
Selviye yakındır uzunca boyu
Gözlerin rengi zeytinden koyu
Yak sinemi yandır sevdiğim güzel
Ağzına otuz ik'inci dizilmiş
Dünyanın sultanı, güneşin dostu
Ateşinle yaktın da ölüyorum
Bir bakışın bu nefesimi kesti
Hışım ile baktın da ölüyorum
Sevdiğimin bakışı gayet derin
Gelmedikçe bu sinemi oklarsın
Nerelerde hangi gülü koklarsın
Acep ne istersin neyi beklersin
Keklikler yuvadan iner bu mevsim
Mayil oldum öyle derin bakışa
Rıhtıma yanaştırmadı gemimi
Tenhaları bana liman eyledi
Vermedi de ilacımı, emimi
Dertlerimi bana derman eyledi
Bana çevirmedi bir yol yüzünü
Kader bizi birbirimiz'eşledi
Nazlım, perişan kalbimi taşladı
Gece oldu yine hüzün başladı
Kasvet bulutları dağılır m'ola
Felek sevdamı her savaşta yendi
Salınıp da geçiyor yere bakarak
Bir kere de beni görsün gözlerin
Güneş yerde yürüyor nur dökerek
Gözüm' kamaştırır yıldız gözlerin
Eğilme güzel, boynunda ağrı mı var
Aşkın için her bir yolu denedim
Yine de kırıldı kolum kanadım
Kalbimin orta yerinden kanadım
Akan kanlarımı gördün mü gülüm
Ayağında halhal kulakta küpe
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!