ne kadar kalabalığız
ne kadar bizsiz
ne kadar imkansız
ne çok elimiz var şiirsiz
silelim makyajını dünün
bir ham hayal dilek ağacında,
ılık iklimli
gözleri benimde saklı
gün sayan bir kırık hava,
sokak ortası
bir ne çare direngen
sarılır zamana, sallanır gözuçlarının güz bilmecesi
kıyılanır düşbollukları ada çamlarının
ikindi yorgunluklarına şiir taşır, sandalla denizin hikayesi
yeminle Ze...yeminle
çingenece bir aşkın,
kulak arkasında utanır gül goncası
uçuşur eteklerin raksı,
utanır şal kırmızısının kokusu
iki gerdan kırılır
iki kadeh,üç tabak
İpini boş vermiş kıyılarımda
Baştankara tekneler
Kuşkonmaz dallarımda,
Sırtı kül
Yanağı ak
Akça pakça kuşlar
güldük söyledik gece boyu
şarabın kırmızısına vurdu güneş
biri bana bakıyordu
aklım başka yerlerdeyken
yanıma geldi gülerekten.
konuya da girdi hemen
Dönmüş sırtını güne,
yüze bakmıyor söz.
Bir parmak boşluk,
iç sesinde kayıtsız.
Bir sevda sonrasına kilitli dil.
Yarım bir duygu,
buraya kadardı saçı siyah
halim hal değil
yordu bu ayrılık beni
sorgulamayan kabulleniş içim
güvercin ürkeğiyim
hiçinim...hiçim
çirkindim bugün
yalandım üstelik
kimse farketmedi
ağırdı can
aksaktı
saçlarım darmadağınıktı
İpi koptu salıncağımın,
sallanırken sevdan da
aşağı,yukarı
........................kötü düştüm.
Antolojide şiir denince aklıma ilk gelen Sayın Demir Mutlugil'dir... Sözcüklere yüklediği derin anlamlar, sözcük oyunları, aslına zarar vermeden sözcükleri eğip bükmesi, tıpkı bir sözcük sihirbazı gibi... Anlatım, tema, dil mükemmelliği ve yaratma... Sözün özü tek keliömeyle yaratı dolu şiirler... Ş ...
tek kelimeyle şiirler mükemmel, çok etkilendim.
son yıllarda okuduğum en iyi şiirler..........