Yapayalnız Bir Yağmur akşamı
Camlardaki Damlaların Akışında
Yüzün Akseder Görürsün yansımanı
Aşkın Yüzünde Hüzne sarılır.
İçinde derince bir hasret
Kapkara bir su akıyor hala,
Güneşine küskün dağların eteklerinden.
Derin bir ayrılık,
Boğulur bu karanlık suda.
Hasretin derin
Ve bilmesin kimselerin.
Sevdanı alırsın sırtına
Ve
Yük diye taşırsın umutları
Çağlayıp gider bu hayat
Ağlayan bir ceylanın gözlerinde
Susturamaz kimse
Dağıtsan saçlarını,
Rüzgâr olursun,
Yüreğimden bir ırmak boşalır,
Akan yaşlardan kanar yüreğim
Ve sen sevda sararsın yüreğime...
Biraz geç oldu ama oldu işte bir yanlışlık.
Başarıyorum başarısızlığı.
Kesin yenilgilerle galip geliyorum ben.
Bence hayattan daha kötü davranmadı hiç bir sevdiğim bana.
Ve ben hayat kadardım küçükken
Hasta, yorulmuş bir bahar gibi ömrüm
Ve bir cana hasretin kalırsa günler ardında
Kalıp düşer cana bedenim
Umurunda mı insan olanın?
Kalıp esaretinde aşk-ı vicdanın.
Sen eserler verirsin hayat diye
Ya düşerken ağlar çocuklar,
Ya da ağlayan düşmüş yıldızlarını toparlar;
Kan rengi akşamlara sıkışan ömürlerinin dileğini tutar.
Ya olmaz çıkışlarıdır sokak başlarında hayat,
Ya da çiçekleri ve ölümü koklayan,
Her nasılsa geçmişin; Aynı öyle yazılıyordu kâğıtlara.
Kırılan kalbimize bir bahane bulmak kolaydır elbet,
Peki yalanlarına,
Aşkıma,
Sana,
Yalnızlığa?
Başladık,
Hatırlarsın ilk kez başlarken
Özlemeye, sevmeye, ağlamaya;
Başladık, unutmak için gün saymaya.
Arada yollar ve yılları katarken sayfalara,
Bulutların şarkısı ancak böyle söylenir
Islak name taşır kendine...
Bulutsuz bir baharı ancak böyle kandıra bilirsin
Güneşin ardına saklanıp...
Yolları aşmadan




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!