Bir beşikte iki can
Biri özgürlük
Biri vatan
Ninniler söyledik ikisine
Kimimiz büyüsün diye
Kimimiz uyusun diye
BURSA TÜRKÜSÜ
Bursa’da bir yaz gecesi
Kestaneler düşer dalından
Bir rüzgar eser Uludağ’dan
Ovalara aşırır sessizliği
Tarihin surlarından
GÜLÜMSE
Geçmek istiyorsanız
Sık bir ormandan
Veya
Kalabalık bir sokaktan
Düşünmeyin kara,kara
KÖPRÜ
Bir köprü düşünün sevgiden
Siz içinden geçerken
Köprünün ayakları sevenlerden
Caysanız da bu sevdadan
Ayaklar yıkılmaz sulardan
Ufukta bir ağaç
Gelene gülümser
Gidene gülümser
Kesilmedikçe
Kazık dediğimiz şey
Şu,ağaçtan yapılan
Tembellik hakkımı kullanıyorum
Doğanın eteklerinde
Müziğini dinliyorum evrenin
Öylesine geniş
Ve asla bitmeyen,ölüm ötesine eş
Dahasını istediğim bütün kollarımı
Terle anam
Terle babam
Hababam terle
Alın teri yüze
Ecel teri yere
Bir karış toprak için
Hep aydınlık olsaydı evren
En az iki güneşimiz olurdu
Hapı yutardı bütün şairler
Aydınlıkta şiir olmazdı zaten
Şarkılar bile yavan kalırdı
Aşk buharlaşırdı ellerimizden
Beni siz yarattınız
Benden habersiz
Sevdiniz ya da sevmediniz
Uzaklara saldınız
Ellerinizin arasından
Az mı dolaşmıştım başınızın üstünde
Güzel bir fırsat yakalamıştım
Doğduğumda
Büyük bir boşluktan yararlanıp
Oturdum
Dünyanın merkezine
O gün-bu gündür
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!