Ulan nasıl bir haftaydı o öyle,
sağ ve sol omzumuzdaki melekler firar etmişti,
reklam olmasın diyerek adını veremeyeceğimiz,
bir gsm şirketi,
bizi haftanın en şevkle konuşan çifti seçmişti,
Akşamdan sabaha kadar konuşmalar,
+ Peki bir insana daha önce en fazla ne kadar güvendin?
- 9 ay 3 gün.
+ En fazla annene güvendin sanırım?
- Evet, ama sonra ondan da ayrıldım…
Bulutsuzluğun had safhada olduğu,
Serçeleri ben öldürmedim.
Onları gördüğümde,
ölüydüler zaten.
Sıcak çakıl taşlarının üstünde,
son nefeslerini kış soğukluğunda veriyorlardı…
...
Sorsam size,
sadece on bir numara dersiniz.
Sildiğiniz için telefonunuzun rehberinden,
Ve kaydetmediğiniz için o numarayı hiç bir yere…
Sadece ‘’on bir numara’’ söylersiniz…
itiraf ediyordu adam,
bütün sevdiklerim beni yalnızlıklarında kullandı diye.
itiraz ediyordu başka bir adam,
yarım kalbinin değersiz bir çöp kutusu olmadığını söylüyordu,
gözyaşlarını içine çeke çeke…
Rica ederim, hiç önemli değil.
En fazla parmak kaldırır şikayet ederim seni, öğretmenime,
öğretmenim.. aşk, hayatımı çaldı diye..
Ya da lirik bir ömür yazarım, esmer teninin üzerine..
..
Gerçekten teşekkür ederim, çok önemliydi bana hissettirdiklerin..
Sözcüklerim intihar edecek...
Cümlelerim evlat acısı ne demekmiş,
İşte o gün hissedecek...
O gün diyorum,
evleneceğin günden bahsediyorum...
Uzun zamandır,
şu masanın üzerindeki antika bir biblo gibi hiç kıpırdaman bakıyorum,
gitmeden önce değiştidiğin yatağın üzerindeki yeşil nevresime..
Demin apansız masadan düşüp kırılırken fark ettim,
meğer ben seni ne paramparça özlemişim...
Gelseydin…
Hiç bir çocuğun gökyüzünde uçurtması kurşunlanmayacaktı. İnsanlar özgürlüğün güzelliğini iliklerine kadar hissedecekti. Gelseydin, gökyüzünün maviliği eşliğinde, nefes alıp veren hiç bir canlı, canını kanatırcasına şarkı söylemeyecekti ya da şiir okumayacaktı.
Gelseydin…
Göreceli bir kavramdır aşk..
Fakat söz konusu olan;
Allah aşkıysa..
İşte o zaman daha çok gör eceli...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!