Bir kez takılmayıgör sen kaderin ağına
Kurtulmak mümkün değil dolanır ayağına
Sarhoşluğunu aşkın hürmetle sun ey saki
Beden fani olsa da ruhlar her daim baki
Avare geçen yıllar bir hüsran oldu bana
Cennet mülkünden bana verilse de bir diyar
Aşkından hiçbir vakit geçit vermez asi yar
Çökünce karanlıklar ruhumun kuytusuna
Seyyah bir gümüş parlar gecemin muştusuna
Sessiz bir şiirsin aşk zamanın avucunda
Körpecik hayatlarda bir daha canlanırsın
Zehirli bir temrenle yağlı okun ucunda
Gönüllere saplanıp yeniden kanlanırsın
Aşka dair ne varsa yapılan taksimatta
Sana güzellik tacı payıma hüzün düştü
Mutluluk senden yana yapılan taksimatta
Sevdana tüm yüreğim bana gül yüzün düştü
Sana nazlı bir uyku bana gündüzün düştü
Aşka dair ne varsa yapılan taksimatta
Sana ateşi suzan sevdana yanan düştü
Aşka dair ne varsa yapılan taksimatta
Bana zülfün halkası saçına kanan düştü
Gönlüme afeti can adına canan düştü
Bir duygu fırtınası, bir zehirli ok, bir ölüm fermanı
Her bakışındaki o gizli tebessüm
Gölgesi gözlerinin kalbime sinmesi
Yıldızların gök boşluğuna serpilişi
İnci misali Kehkeşan’a dizilişi
Ve beklenmedik bir anda senin
Gurbet akşamlarının solgun gün ışığında
Yasemin kokusuyla savrulur yine hazan
Bir tutam hasret biçtim çitin yapışığında
Bu tenha kulübede gönlüm sensiz perişan
Yıldızlardan süzülür derde salan gözlerin
Hatıra defterimin kapağında bir tek sen
Bir hüzün yağmuruyla sel olup akıp gittin
Süt beyazı çiçekle ruhumda açtın erken
Hasretin kollarına beni bırakıp gittin
Gönül tuzaklarından uzak olayım derken
Senin bendeki yerin yazı buz gibi serin
Kaşlarının altında saklanan mavi deniz
Mahmur bakışlarında eridiğim gözlerin
Acı bir damla düşer yanaklarından sessiz
Yıllarca yaşadım ben gönül ülkende mahkûm
Sen sevda ikliminden bana bir armağandın
Pembe çiçekli yollar anımsattı yadını
Bulutsuz bir günümde üzerime yağandın
Kırmızı bir kalemle yazmıştım ben adını
Heyecandan mı bilmem sormadım soyadını
Elinize,agziniza,yüreğnize sağlık
Çok güzel olmuş
Başarılarnızın devamını diliyorum
Çnm hoçam