Deniz kadar mahbup tenli,
Rüzgâr gibi usulca esen,
Sert bir kayayı yaracak,
Hüzünlü derdim var benim.
Hakka varmak için,
Şimdi gittiğin yeri anlat desem,
Ne dersin şiir gözlüm?
Desem ki kaç çiçek açar oralarda,
Manzarası aynı mıdır balat'la,
Göğü nasıldır sevda rengi verir mi gözlere?
Çocukları anlat desem sevdiğim?
Dev bir sevmek sıkıştırıyor içimi,
Kalbimden göğüs kafesime kadar baskı yapıyor durmadan,
Sanki gövdem yerinden çıkacak,
Kalbim bir rüzgar dalgasına karışıp sana gelecek...
Eğer hasret bir duygu olmasaydı,
Yahut kalbi olsaydı,
Hatırlar mısın?
Çocuk resimleri çizerdi yüreğim,
Güneşi koyardım doğuyla batının arasına.
Senin gözlerin umut dağıtırdı çocuklara,
Bir tek senin gözlerin çocuk şarkıları saçardı dünyaya.
Hatırlar mısın?
Düşlerim de el pençe duruyorsun her gece,
Gizlice sokuluyorsun kalbime,
Ansızın beliriyorsun,
Gözlerin de bir utangaçlık,
Bir derin korku görüyorum.
Bu mahcupluk neden, soruyorum?
Düşlerim de el pençe duruyorsun her gece,
Gizlice sokuluyorsun kalbime,
Ansızın beliriyorsun,
Gözlerin de bir utangaçlık,
Bir derin korku görüyorum.
Bu mahcupluk neden, soruyorum?
Maviyi mezun etmişler içimden,
Kuşları göremiyorum sevgili Lina,
Sabahları uyandığımda umut olurdu bahar bana,
Çiçeklere idam hükmü verdiler kalbimde,
İçimde şehirler yıktılar sevgili Lina,
Şimdi koş diyorlar,
Gitme o insanı hasrete koyan uzaklara.
Kal yüreğimin başucunda.
Beraber İstanbul oluruz seninle,
Denizden az biraz mavi,
Ve sevdamızı sararız birlikte,
Güvercinlerin ötüşünü dinleriz.
Göresim gelmiş seni,
Atladım kışın ortasında vapura,
Kadıköy'den Heybeli'ye,
Denizden göğe uzanan maviye,
Gönülden sevdaya göresim gelmiş.
Göresim gelmiş seni,
Sana şiirden çiçekler getireceğim,
Mısra mısra begonyalarla geleceğim kapına.
Eski sevdalardan bir diyar kuracağım sana,
Dupduru,
Nadide sözlerle seveceğim seni.
Tüyden bile hafif kelimelerle özleyeceğim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!