Hadulobul faydalus
Kaudilan nanandır
Kirtaluna saltanus
Felan dono salandır
Yanekran terkenikan
Kendine iyi bak
Bana bakma göremezsin
Annene kazak ör
Bana çorap öremezsin
Doyduğuna şükret
Aç karnına sevemezsin
Deniz dalgalı, kaptan yorgundu
Başladı kargaşa, rüzgâr sorundu
Ustalar toplandı, tamire soyundu
Fırtına kasırgaya dönecek bugün
Sular yükselirken deniz kudurdu
Ne diyorsan öyledir, yorum yok
Bildiğin gibi her şey, durum yok
Buraya kadarmış be, sorum yok
Küllendi közü de, izi mi kaldı?
Prosedür de geç, ciddiye alma
Artık adın yok dudağımda
Şimdi aşkın son durağında
Ayrılıklar sokağında
Yürüyorum gözüm yaşlı
Dertler üst üste gelirse
Bir ateş basıyor, bağrım yanıyor
Ruhum daralıyor, yüreğim kanıyor
Saklı bahçemde, isyanlar oluyor
Yarab, umudum, güllerim kuruyor
Yeni Dünya düzeni, adi sistemler
Kendine gel dostum, yollar müsait
Yarın afetler olur, belki vakit budur
Yitiğinin peşinde ömrünü çürütme
Dön kendi bahçende, güllerin kurur
Soldurma gülleri, yollarına serilmiş
Elindekini güç sanma
Yaptığını iş sanma
Kimseyi kendin sanma
Şok olursun gün gelir
Adaletin kendine kadar
Ne geceye ne gündüze
Ne bir dere kenarında kunduza
Ne bir tarla sıçanına
Ne bir kaynak suyuna
Ne karanlık odaya
Fasulyeye, sodaya
Sen artık, sır kapıları arkasında saklanacak çağı geçtin
Bir toy, bir sığ düşüncenin avucunda çırpınma
Yılgınlığında aklanmaya çalışan saçma savaşın ortasında
Galibinin ayrılık, mağlubunun biz olduğu…
Bu aymaz sorumluluğu, bu caymaz eziyeti,
Bu salmaz esareti nereden buldun?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!