Yan yana geldikçe daha da uzak
Birlikteyken daha da kimsesiz
Bir ağrı ki sızım sızım yerli belirsiz
O da yalnız, ben de yalnız, çaresiz
Acılar tütüyor bacamızdan
Görünmeyen taş duvarlar örmüşüz
Kır bahçemde, yeşil çimde
Oynar, koşar, coşar sevgilim
Gül kokan çalıların içinde
Uçuşur kelebekler, bende izlerim
Yaprak yaprağa dayanışma var
Bu bir devinim
Bu bir gel git
Kafamdaki ifrazat sökülsün n'olur
Beni tüketme, sen tüken, kendin bit
Fikri cerahat dökülsün n'olur
Kaygıyı sal, kaygıdan sal kendini
Kurt musun?
Çakal mı?
Aslan mısın?
Sırtlan mı?
Gerçek misin?
Masal mı?
Hasret ağacı yaprak döktü bak çoktan
Gündüz kepenklerini çekti bak çoktan
Gece gözünü bana dikti bak çoktan
Her şey tamamdır aşkım bir sen eksiksin
Sevda tireni gara döndü mü dersin
Geçmişe bakma, geleceği takma
Giden ömürden, anı kaçırma
Cereyan yapma, heyelan yapma
Dağ gibi dik dur, heyecan yapma
Başından atma, ucuza da satma
Derinlerde bir yerlerde stabil
Yeriyle, yurduyla yakılası sevdan
Kalbimden ve beynimden izleri
Sökülüp atılası sevdan
Velhasıl hücrelerime işlemiş
Çekip vurulası sevdan
Senin de çocukluğunu aldık ellerinden
Yaşattığımız şeyler kitabın orta yerinden
İzleri kalacak aynen, sarsacak da derinden
Umutların tükendiği yerdeyiz yavrum
Doymakla yetinmedik israf eyledik
Bu ne acı arkadaş diyorsun belki de
Bu kadar mı zor adaptasyon topluma
Bir mezalimin amili olduk dünyada
Yüzümüze yansıyanlar da keder işte
Ne vakit direnirsin, boyun eğmezsin
Kırklar beni yetirir mi?
Zülfiyare götürür mü?
Adım sanım bilinir mi?
Aşk aşığı düşünür mü?
Söyleyemem haramdır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!