Küçücük kürdan ağaçtan kalem gibi
Bir bebek bahçeden bir meyve
Mutluluk kadehten bir salkım
Salıncak rüzgârlı bir mevsim
Boşalan şişeler kurar hayatını
Dibini görünce müreffeh bahtım
Sen Elif dersin, dosdoğru istersin
Ölçün başka yerde, yâre okunur
Yaksın kavursun, sarsın istersin
Dil gönül teline, biçare dokunur
Şehre name yaparsın, duysun istersin
Kanatlarım yok buradan uçamıyorum
Dermanım yok daha uzağa kaçamıyorum
Ellerim kelepçeli, sözümü de tutamıyorum
Vuramıyorum hasretini alnından
Ama sensizde yapamıyorum dost
Bir garip döngüdür, severken ölmek
Hoş bir edadır, kalbin yanarken üşümek
Titrerken, buğusuyla camdan kalbinin
Ey kenar çizgisinde döndüğüm kuyu
Dur çekme içine biraz müsaade et
Deliyim biliyorum, varlığına divaneyim
Dumandan varlık, cismani zuhur,
Dergâhında yılların izi var.
Fikirsiz akla saklanan gizli kusur,
Kalbi icmalinde ölüm gizi var.
Sirayet eder mi içerdekine?
Zaferlere gülemedim, ben şehri yâd ettim
Vurma kırma dinmedi, şeytanı şehriyar ettin
Can yakmayı sevmedim, ben ahüzar ettim
Sense yaktın milleti, sustun tarumar ettin
Burada inananlar hasta, aklıselim değiller
Elçiye zeval olmazmış
Ben sana şiir getirmiştim
Sen şiir seviyorsun diye geldim
Seni şiir seviyorsun diye sevdim
Şair sevmediğini
Nerden bilebilirdim
Çık istersen karşıma tanımam seni
Yalvarsan da bak diye bakmam geri
Sen ellerin kadını ol, ben de serseri
Hasretine savaş açtım, elveda sana
Varlığınla erir sanma dağların karı
Az gülenlerin gülüşü değerli olurmuş
Çile çekenlerin ödülü katmerli; yok ya!
Cennet olurmuş sevenlerin de yeri
Sevilip de sevmeyenler söyle nereli
Doğruyu anlatmaktan daha cazip
Gücüm yetmedi zalimlere, bitabım
Medet Allah’ım, sersefilim, düçarım
Hayatıma nüfuz etmiş bu heyula
Evladıma yardım et, beni kabul et
Düşünüyorum her şeyden mücerret
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!