Ne gün geceye meydan okuyor
Ne de gece güne
Ekinoks!
Mesafeler eşit birbirine
Maestro müzik dedi bir ses uzaktan
Başladı devinim
Düzen kuruldu
Zaman durmadı aktı
Tik-tak sesleri yankılandı boşlukta
Nehirler... Nesiller... Nesirler boyu... Boylu boyunca düşler... Düşe kalka Düşe yaza Vira aşka...
bir kadın...
suskun...
ve
inadına geveze...
yüksek ökçeli pabuçları
bu gece...
Kelimeler tutsak...
Bir şiir daha yağmalandı gecede...
Zaman yaşlı bir kadın...
Buruşmuş teninde saklı yüzyıllar...
Boyalı tırnaklarında kurbanlarının etleri...
Sen tembel şövalye
tüm çalar saatleri kurdum geceden
uyuyup kalmasın diye şehirler
ki! yorgun bir savaşçıdır her biri...
zaman zırhını kuşanmış bir atlı
ve sevdalar zamane...
Yağmurlar büyütüyorum bulutmuşçasına
Ve şiirler kutsal bir nehir oluveriyor döşümde
Yıkanıyor günahlar çırçıplak...
Yıkılıyor kaleleri zamanın...
Yıkılıyor taht kurduğun sırça köşkler bir gecede!
Akışına kapılıp bir nehrin
Kıvrımlarında hayat bulmalı
Yaşamalı...
Yaşatmalı bir şiiri
Şiirmişçesine...
Ki yaşamak
Bir kırlangıcın bilmeden
kendine yolculuğuydu aşk
nesirler boyu yol alıyordu esrik kanatları
döngüde…
ve nihayet buluyordu
bir şiirin ırmağında…
Masal bitti...
Usulca geceye karıştı bir kadın...
Kimseler görmedi!
O kadar saf ve temizki anlatamam şiirleri tutku haline getirebiliyor insanı o belki bilmiyor fazla benim onu takip ettğimi ama onun okumadığım şiiri yok tarzını çok seviyorum...
Merhaba dostum...