tutunup bir mevsimin etek uçlarına
dolanıp dursam şu dünyayı da durulsam
durulsam da duru sulara kendimi bıraksam...
o an yeridir
içimdeki şarkıdan bir çift kırlangıç süzülse göklere
sen içimi kemiren elma kurdu
ve aşk istem dışı yürek hareketi
yani anatomik bir tepkime bu
Gece bir resim
Gün aydınlık
Günün aydın olsun
Aydınlıklara gülümse...
Kılavuzun olsun bir martının ak kanadı
Vardığın şehirler gülistan
kırıldı ayna!
etrafa saçıldı tek tek suretler
suretler...
aynadan arta kalan cam kırığı
bir suret kesti şiirimin şah damarını
Belki yaklaşan göç mevsimi
Ve belki de yarım kalmış bir kanat çırpışın sessiz yansımaları
Başka coğrafyaların baharlarına ertelenmiş sevmeler…
Büyüyünce kelebek olmayı istiyor
Düşlerime kenar süsü oyalayan yeşil tırtıl
Bilmiyor ki daha çocuk
Gün gelecek...
Bir kargaya yem olacak bedeni...
Türküler...
Dörtnala koşturan doru atları sevdamın...
Ve özlemler...
Bir adım ötede
Bir görünüp bir kayboluyor suretin
Gölgeler arasından gülümsüyorsun
Yabancı bir şehir gibi uzak
Uzak şehirler gibi yabancı...
sustum.
ben değilim gelen...
paldır küldür yağmurlar...
öteliyorum tüm şiirleri ikinci bir emre kadar içimde!
başını kaldır ve gökdelenlerin arasından görebildiğin ilk yıldıza gülümse...
O kadar saf ve temizki anlatamam şiirleri tutku haline getirebiliyor insanı o belki bilmiyor fazla benim onu takip ettğimi ama onun okumadığım şiiri yok tarzını çok seviyorum...
Merhaba dostum...