kalbimin son kadehini de kırdım
çizildi en incesinden ağrısı öyle derindi ki
serçe kuşun sonbaharında nefessiz kalışı gibiydi
hazan düştümü yüreğe
dönüşü varmıdır yaprağın yeşile
sabır sebat umut kalır geriye
biliyorum şiir sevmediğini
yüksek bir dağ başında çalan keman telinin nameleriyle
esen rüzgarın saçlarını savurduğu bir zamanda yani
gözlerinin içinde kaybolmak isterdim
sen şiir sevmezsin biliyorum
sana yazacağım öykülerin gizemli kahramanı olmalıydın
dağların serinliğinde
ovaların sıcağını kavuran
görünmez dumanlarda çığlıklar içindeyim
gökyüzü mavi bulutsuz
beyaz değil pamuk gibi
yaş otuz beşi dört geçmiş
zamanın yelkovan ve akrebi
dönmez artık geriye
insanın şu dünyada
varoluşundan günümüze
atalarımdan bana
son bir güldü
dalından koparılıp yüreğine atılan
o gülün dikenine bulaşan kan
dikenine katlandığımdandır
varolmak güzeldir
varlığın ben varsam var
varlığın seni düşünüyorsam var
varlığın zihnime bir ok gibi saplanmışsa
ey güzel var
varlığın esen rüzgarın yüzümü çalışında serinletiyorsa
yağmur yağar kuru topraklara
çatlamış toprağa yürüyen su misalidir
yüzünden dökülen yaşlarla sana gelişim
sonbahar yaprakları savrulurken gülhanede
ne o çınar duyar nede atında oturan
yağmur yağarken gülhaneye
Mavi bulutlar toplanıyor Yaşadıkalrıma ağıt yakıyor
Göz yaşları gibi
melekler yağmur döküyor yeryüzüne
Kalbimin kuruyan damarlarına yürüyor
yeniden sevda barış yürüyor
yeniden hüzün ve sevinç
kayadan kopan taşın
anadan ayrılan kızın
yersiz yurtsuz kalışına
töreler hükmünü verdi
taşa can veren usta
suna'nın yazgısına boyun eğdi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!