Bilemedim nasıl şeysin!
Hem hayalsin, hem gerçeksin!
Bir haykırsam geleceksin,
Sanki yıllar arasından! ..
Her dakika, her saniye,
Şarkılar yazdım kendime,
Kendimce takılmak için.
Şarkılar yazdım kendime,
Beni bana anlatmak için.
Her şeyi anlatacaktım; ama
Sen takıldın aklıma.
Sıcacık ekmek gibi
Sıcacık dudakların.
Ve gözlerin kara…
İstersen
Bak aynaya.
Duyabiliyor muyuz aç bebelerin
Çığlıklarını
Yaşamımızdaki üç kağıdı
Görebiliyor muyuz
Ödünsüz olabiliyor muyuz
İnançlarımızda
Bin vecd ile kapanır
Secdeye başlar.
Bir dünya biter orada,
Başka bir dünya başlar.
Çetin Özdemir 21.08.1977 Kılıçlı köyü-Beykoz
Boş verin be çocuklar,
Bunlar bizi terk etmez;
Gelen uyutmak için geliyor,
Hiç birisi fark etmez.
Gözlerini yumarak
Basıver sen birine;
Gecenin bir vakti
Reva mı şimdi bu
Tutturmuş bir İstanbul sayıklıyorsun
Giden gittiğiyle kaldı Muharrem
Tozlu raflarda ne arıyorsun
Tsunami gibi bir şeydi galiba
Bizim yaşadıklarımız
Yıkımı çok korkunç oluyordu
Her gün bilmem kaç tane genç
Toprağı boyluyordu
Karabasanlar sarmış ruhumu
Bunalıyor
Bunalıyor
Bunalıyorum
Bir gün değil ki geçip de gitsin
İnan artık yoruluyorum
Bahar gelmişti.
Herkes uğraş içinde. Köyde bir telaş, bir telaş! İki kardeş, bahçedeki vişnenin altında kös kös düşünüyoruz. Eve dönüşlerinde bizi bir karış suratla gören babam, 'bunlara ne oldu yine? ' diye sordukça, annem, 'hiç,' deyip mutfağa yürüyor.
Günlerimiz tatsız tuzsuz. Ne çocukluğun cıvıl cıvıllığı, ne hoplayıp zıplama, ne şen kahkahalar, ne de bir tebessüm; hiç birinden eser yok. Püüf, patlayacak gibiyiz.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!