Giyinip kuşanıp yola girmişsin,
Gün yarıyı geçmiş haber ederken.
Bakacak’ın tepesine varmışsın
Bari selamımı götür giderken…
Madem gidiyorsun bensiz yaylaya
Günbegün aklıma gelmedi sanma,
Otladın gönlümü,sen boşa yanma
Aşkının ettiği âleme âyân
Güllüdür gülşeni,dense de kanma....
Ey sunam,sardı ki, cevrimi efkâr,
Keşan peştamalı sarıp beline
Güğümü,bakracı alıp eline
Sevda türküleri dolup diline
Kız, böyle edâlı nere gidiyon?
Kır çiçeği açmış sarı yazmada
Bir akşam üzeri yarin bağından,
Yeni bir mevsime bahar topladım.
Kara sevda ikliminin dalından
Misk-u amber olmuş güller kokladım...
Esti de hazan yeli, kırdı kanatlarımı.
Eşeledi yaramı, söz tükendi dilimden.
Bir göründü yok oldu, çekti ayaklarını,
İşte doğuyor derken, güneş kaydı elimden...
Nisan yağmurlarına katan var ya aşkımı,
Gönlüm dost niyeti sezer uzaktan,
Muhabbeti şifa sayılır cana
Hem de tyo verir şerden, tuzaktan,
Gökkuşaklarını serer zamana…
Başka bir marifet değil yaşamak
merdivenler iniliyor ağırca,
umudunu serpelerken bulutum,
rahmetleri tükenirken göklerin,
açılmaktan korkulara boğuldun
t o m u r c u ğ u m
Deli deli üzerime
Yağıyor hasretin karı
Sisler iniyor yerime
Yenemiyorum efkarı
Yüreğime yıkılıyor
Biliyorsun sana deli meylimi
Şimdi de arsızca izle halimi.
Sevginle ıydığım sevda şalımı
İşte dokuyorum gözyaşım ile...
Kabahat ne sende,ne de gözdedir,
Gönlü esir alan şu nazındadır.
Ayrılık ne dilde,ne de sözdedir,
Kaderin toprağı,ve tozundadır...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!