Sabah şebnemi gibi,
Çöl sıcağında yandım.
Bahar meltemi gibi
Esintilere kandım
Bir bahar şafağına,
Hasret kara kanatlı kuş,
Ayrılık efkâr çiçeğim.
Yolun çetin, yolun yokuş
Kayalarda kar çiçeğim...
Dalını üzen sürünür,
Ömür bağ salkımıydı,
Tatlıydı ilk taneler.
Elimde kaldı çöpü,
Nasıl geçti seneler...
Çirkin yürekler gördüm,
Bir selam yollasam, merhaba desem
Ve Aleyküm selam der mi acaba
Seher yeli olsam, bağına esem
Merhaba gönlümün piri merhaba…
Büyük ihtimalle huylanır şimdi,
O sımscıcak gülüşün,bal süzülen dilinle,
Aşk şarabını sun da içe içe öleyim.
Güneşin,suyun,havan; ebruli ikliminle
Çiçeğin,gülün olup aça aça öleyim...
Şu burnu havalarda havalılar vardır ya! ,
İşte ben de onlara kıl olup bitiyorum.
Sade kendini görür, ufukları dardır ya!
Köstebek, solucandan geride tutuyorum...
Hep ben diye başlarlar, övünür de dururlar,
Fırtına öncesi sarar ya sükun
Sessiz bir feryadın hükmü var bütün,
Dilimde bin türlü; ” gitme,ne olur? ”
Daha diyemeden koptu bir yağmur...
Sızlanmayan ne var, ne kaldı bilmem,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!