Kahve gözlerinden kahveler içtim
Yaktı dudağımı yüreğim yandı
Onca gül içinden bir seni seçtim
Açtın baharıma, dalım aldandı
Bir girdin bağıma leylaklar açtı
Düzenbaz bulutlar sarmış dört yanı
Güneşe peçedir, bakın şu hale!
Gelinciklere can Mehmet’in kanı
Ruhuyla yücedir ey Çanakkale…
Her ahhla ağarır, şu kutlu şafak,
Türküye, horona,harmandalıya
Her mevsime bahar gülleri değdi
Sevgi tezgahında kilim, halıya
Öğretmenlerimin elleri değdi
Başakların altın sarı nuruna
En duru,ve en doğru özde samimiyette
Enginler engininde kabul görse dilekler
Ömr kemale erince,sonsuz teslimiyette,
Hoş geldin öpücüğü kondursalar melekler...
Ne büyük bir müjdedir,nur yağacak bir kabir
Güzide Gülpınar TARANOĞLU’na
Ben yoncayım bağrında, anam sımsıcak toprak
Serpilirim büyürüm büyürüm yaprak yaprak
Bereketli bu yerin köşe, bucağı, dağı
Yüzüme kanmayın,yüreğim ağlar
Bir ıssız çölmüşüm,pes etmez miyim?
Derdimi duyarsa yıkılır dağlar,
Çilekeş kulmuşum,pes etmez miyim?
Madem kardelendim,nerede bahar?
Ömür ahesteden akıp erirken
Yıllar an misali geçer Orduda
Mevlam her zerreye hayat verirken
Kuşlar bir edâlı uçar ordu da
Cömert toprakları bereket dolu
Kısaysa da ömrüm kelebek gibi
Her kozayla sana doğmak isterdim.
Elimde olsaydı canımın ipi,
Sensiz nefesleri boğmak isterdim...
(Kütahyalı Kudret Bey'e sevgilerle)
Kütahya dillendi onun sazında
Rebâbı dinledik yar niyazında
Gönülleri sardı, sevda hazzında
“Zülüfünden bir tel”diye dil döker....
Taze yaralarına aldırmaz, tuz ekerse,
Varsın kanasın, merhem olmasa daha iyi.
Dosdoğru sözlerini hep tersine çekerse
Şifa olup tasına dolmasa daha iyi...
Gösterişler savurup, palavra yağıyorsa,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!