Kır çiçekli şehirde mor gecede
Gülüşünle sokağın sümbül olur
Hayalini gördüğüm pencerede
Seni kıskanan ay yanar kül olur
Ve menekşe kokarken nefesin
Bulutlar kurşuni renge büründü
Yağdı yağacak gibiler gözlerim.
Uçan kuşun kanadında göründü
Sana ulaşmaz hasretli sözlerim
İpekten saçlarını tutar ufuklar
Bulutlardan daha nemli gözlerin
Sırrı ebediyen saklıdır güncemde
Saçlarında rüzgar hoyrat ve serin
Gizzemli sesle uğuldar gecemde
Esrarlı bahardan renkler çalarak
Saçlarına sinen koku bahardan.
Eser hilalden kaşlarında rüzgar.
Vuslat yolunda buseni almadan
Bırakmam ebeddiyen seni ey yar
Cemalin semada parlasın gece
Gül goncası gibisin dağ başında.
Güzellik cemresi düşmüş yüzüne.
Cennet çağı hep otuz üç yaşında.
Güzellik cemresi düşmüş yüzüne.
Yağmurla birlik yedi kat semadan .
Tufandan kalanların gölgesinde
Bir bir sönüyordu sokak lambası
Tenha bir sensizzlik benliğimde
Üstümde dervişin aşktan hırkası
Gam çekilirdi gönül meydanıma
Hasret kokan sıla kokan seherde
Bir resim gelir çöker sol yanıma
Nakşedilmiş gül kokusu teninde
Afakımı kapatan gümüş bulutlar
Hasretine takılmış kalmış saat
Kesilmiş uçurtma ipi günlerim
Hayalde kaldı ümidim heyhat
Hep zerdali kokardı gülüşlerin
Zarif kardelen gibiydin baharda
Simsiyah efkar yükü gözlerinden
Nurun düşerdi gecenin siyahına.
Sessiz çığlık gizemli sözlerinden
Nefes düşerdi gönül dergahıma
Elem ummanı hasretten dalgalar
Ben hayal taciriyim
Ayna satarım körlere..
Heybemde Şimşir tarak..
Müjde verin kellere.
Yevmiyesini tuttum..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!