Sözlerinde infazımın fermanı
Kurşun gözlerini bana çevirdin
Bitirir diye beklerken hicranı
Celladımı bile bana sevdirdin
Elinde veda mektubun nüshası
Güneşin açası yok gibi bir daha
Tebessüm gögesinde ağlıyorum
Geceden kavuşmayınca sabaha
Çocukluk düşlerimde kalıyorum.
Busemle huzur bulan yanakların
Bakışlar öyle hüzzam öyle derin
Seni görse gül utanır kendinden
Sesin soğuk nehirler kadar serin
Şayet duysa dil utanır kendinden.
Cennet saklı kiraz dudaklarından
Simsiyah gecenin içinde
İğde kokulu düşler bırakıyorum
Ortağın olmadığım yastığına
En masum günahımdı özlemek
Ne yazdığım şiirler hatırımda
Ne gözlerinin bana çizdiği yollar
Belki de olması gerektiği içindir.
Herşey biter güzel ne varsa..
Ağır hasar kayıtlı bir kalb kalır..
Ve raporuna işlenir..
Artık bit pazarına Düşersin
Alıcın dahi olmaz mezatlarda.
Dilin dönmüyorsa söyle rüzgara
Hicran kurşun yükü oldu gönülde
Gözlerim gebe efsunlu yağmura.
Vuslat yolunda yön karışır bende
Göğsüm paralanır yüreğim çatlar
Kalbim çarpar mazinin kafesinde
Göğsümde kırık solgun sonbahar
Miskten kokun baharın nefesinde
Soluyor durmadan sonsuza kadar
Gülden goncalar tarumar vadide
Gökte asılı kalmış dualarım
İlişti hüznüm izbe karanlığa
Alnımda çizgi çizgi ağrılarım.
Sıyrılıp düşerdi kara toprağa
Senli şiirler kaldı kursağımda
Şefkatli gecelerin kucağında
Büyütürüm aydınlık umutları
Boşalıp kirpiğimin saçağında
İçime damlar vuslat gözyaşları
Issızlık çöktü göz kapaklarıma
Bozkırlar üstüne güneşler açan
Bir tatlı hayal gibisin rengarenk
Kuytu vadilerde kayaya çarpan
Nehire benzer sesindeki ahenk
Dağ eteğinde beyaz kardelenim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!