Kuşlar gibi özgür olmayı istedim bugün.
Onlar gibi kanatlarım olmasa bile.
Uçamasam da onlarla aynı şehre,
Yüreğimiz bir atsın istedim.
Aynı ağacın gölgesine sığınıp,
Aynı kuyudan su içsek istedim.
İlkin;
Güneşin öldürdüğü rüyalara,
Mevsiminden önce açan sardunyalara,
Çamurdan yüzü silinmiş çocuklara,
Bir hayat öpücüğü verir hayat...
İlk kucak açmadır bu acıtan yaralara.
Adın zifir bir zehirdi.
Ama ben,
Diliminin kördüğüm akşamlarında bile,
Senin ismini söyledim...
Her hecenin besteye dönüştüğü,
Ben,
Çiçek olurum...
Üzülür, başımı eğerim.
Sana gitme demem.
Ardından bakar,
Dilimi gizler,
Memleketimde topraksın bereketinle
Toprağımda buğdaysın umudunla
Buğdayımda başaksın gençliğinle
Yarınlarınla baharımsın.
Ağlamak isteyişimsin ihanetinle.
sana,
yarım kalan şarkıları bitirelim
demezdim,
eğer o şarkıların,
senin için yazılmış olduğunu bilmeseydim...
ve bu ayrılık denen karanlık,
Vefa nedir bilir misin?
Hatıralar yad olup eserken buruk kalplere,
Bildik bir rüzgara binip gelir misin,
Hercai bulutları yurt edinip,
Yağmur gibi dudaklarımı serinletir misin,
Yaprak olup sonbaharda
Veronika yeşil vadilerin çiçeği,
Ak saçlar... bozkırlar... ateşşehirler...
Bir uçtan bir uça kokusu duyulur,
Veronika... yeşil vadilerin güzeli.
Vadilerin çiçeğidir o, en güzel çiçeği.
Seccademde filiz veren,
Meşakkate ruhum kurban...
O nur kandilinin feyzi,
Titretse yüreği an be an...
Huzura ermişken, toprak olsa can.
Diyorum...
Herşeyden sıyrıldım,
Korkularımdan bile.
Ayrıca duyarsızlaştım...
Yaşamın sunduğu tüm sürprizlere,
Ve tüm gizemli bilmecelere karşı.
Sanırım artık başımı bile kaşıyacak kadar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!