Gönül çemberine girdim bir kere
İçinde leylaklar laleler gizli
Kafamı kaldırdım baktım her yere
Burada insanlar hep güler yüzlü
Gönül çemberinden davet gelince
DÜCANE
Uhut meydanında dik dik yürüyen
Ebu dücanedir hakkın kılıcı
Hak aşkıyla her an yanıp eriyen
Ebu dücanedir hakkın kılıcı
Ölmek;
Ölmek istiyorum, bir dağ başında,
Yalnız yaşayan ağaç misali.
ilkbahar yağmuruyla ıslansın bedenim.
Toprak kokusuna gark olsun.
Çimenler çıksın üzerimden renk renk.
Ağlarken;
bir masum çocuk.
Gazaplar üstüne çöker.
Ne derdi vardır bilinmez, garip dünyada,
Bütün kasvetler üstüne çöker.
Bıçak olur rüzgâr eser delice.
BENİM MEMLEKTİM GÖZÜMDE TÜTER
Söğüt dallarında serçeler öter
Benim memleketim gözümde tüter
Şu fani dünyada ömrümüz biter
Benim memleketim gözümde tüter
Ayrılık dediğin haldeki derman
Gönül arzuluyor gül yüzlü yâri
Kavuşmaya gerek bir gizli ferman
Gönül arzuluyor gül yüzlü yâri
Mehtabın ışığı yüzüne düşer
KÖY ÇOCUĞUYUM
Tozlu yollar, dağlar, özlüyor beni
Ben şu toprak kokan köy çocuğuyum
Kararmış güneşten, esmerdir teni
Ben şu toprak kokan köy çocuğuyum
Ne günler geçirdim bir bilebilsen
Ayaz gecelerde sensiz Azize.
Dalınca uykuya düşüme girsen
Sensiz bu bedenim cansız Azize.
İstedim Allah’ tan bir murat gibi
Güzeller güzeli Anadolunun
Lalesi, sümbülü, gülü başkadır
Trabzon, Giresun, Rize, Ordunun
Tezgâhta dokunan, şalı başkadır.
Dumanlı yaylası ses versin hele
Sopalarla kovarken ülkeden son düşmanı
Dağı taşı suladı ecdadımın al kanı
Kuruluşu destandır unutulmaz bir anı
Yüzyılına giriyor 100 yaşında Türkiye'm
Yedi düvel yel oldu üstümüze üflendi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!