tenime ürkek dokunuşlar bırakan rüzgar
usulca çekip gidiyor
ürperiyorum
söyle ,
hangi gerçek bana dokundu !
ağladım ,
ağladıkça gerçekleşmeyen
tüm hayallerimin can suyu oldu gözyaşlarım
olsaydın yanımda
fırtınanın ortasında dâhi
gecenin sessizliğine kıvrılıp yatar
uyur uyanıktır acılarım !
gel gör ki anlatamam kimseye
yaşadım hayatı en gerçek haliyle
sevmeyi öğretti hayat
Varmısınız ,
Bugün sıksıkı tutalim çocuklarımızın ellerini , çocukluğumuzu hatırlayalım ..
Biz nasıl yetiştik onları nasıl yetiştiriyoruz ?
O günlerden bugüne neler değişti
O gün ne eksikti ?
Yoksa şimdi mi daha çok eksildik..!
Toplasaydım gülüşlerini...
gülebilir miydim senden sonra
Yoksa
Yine sızar mıydı dudaklarımdan
ah kara sevda
Sen gidince
Yoklugun kucak açtı
dert tasa sahiplendi kalbimi
Saçlarımda kuzey rüzgarları
eksilmedi
Saatler geçer
Günler geçer
Aylar yıllar geçer
Herşey geçer
Geçer Ve gider
Sen gitme !
her gün açtığım karakaplı günlüğümün içindesin
sessizce ağladığım satır aralarında öylece gülümsüyorsun acıma
bugünse aynı adımlarla ayrı ayrı yola çıktık
zora koşulmuş ayaklarımın
Ya sen bulunmak istermisin ..!
Elbette.. İlk bulduğun gibi!
sen öyle san
senden habersizliğim acıtır canımı
duam oldun dudaklarımda
ölümdür kavuşamamanın adı
ölüm ,
çoktan çalmıştı kapımı
ah bende ki umut olmasa !