Yâr! Sevdan gökyüzünün perdesini aralar,
Sevdiğim! Sevdan beni yüreğimden yaralar,
Sevdanın kıymetini bilmeli elbet güzel,
Bilmeyen yürekleri bağlamaz mı karalar?
Adım attığın yere yılda kaç bayram gelir?
Maziden duyduğun bu sesi dinle,
Kulak ver, sanadır sözüm Almıla.
Sevinci, neşeyi, derdi benimle,
Anlatır şiirim, yazım Almıla.
Bir cümle yazmaya doğruldu kalem,
Yazanın, nezdinde varsa hatırı,
Aklında kalırsa birkaç satırı,
Altın semer adam etmez katırı!
Bu sözü yabana atma aslanım.
Ne aldat kimseyi ne sırtından vur,
Ölürken kardeşimiz,
Çoluk çocuk, eşimiz,
Batarken güneşimiz,
Doğdu Mustafa Kemal.
Neferiyle yan yana,
Evvelim hatrıma gelmiyor artık,
Aklımdan silindi senden öncesi.
Her ağız açışta sen diyor artık,
Dilimin her lafı, sözü, bencesi.
Gözlerin sanki bir düş ülkesinden,
Sevdana düşeli geçti bir sene,
Bir senedir gönlüm şavkınla ışır.
Biri bin ederek yıllar geçse ne?
Bize ebediyen sevmek yakışır.
Ha bugün ha yarın geçti bir sene,
Dilinde öfken, avcunda nefret,
Ne merhamet göster ne dönüp affet,
Yetmezse de kendi dilince küfret,
Sözcükler ölümden ağır bu gece,
Sevda, feryadıma sağır bu gece.
Hangi yöne gitsem, nereye kaçıp?
Kavrulsam aşkının zehrini içip,
Veyahut göğsümün bendini açıp,
Kanayan kalbimi eline versem.
Kargılar göğsüme çarpıyor yine,
Gözlerimi dolduran bu hayat neyin nesi?
Ağlamak çare değil, gülesim de gelmiyor.
Bazen kulaklarıma geliyor ama sesi,
Yaşamaktan yoruldum, ölesim de gelmiyor.
Gün oluyor ben beni aklımdan koruyorum,
Demokrasi isimli bir masal tutturdular,
“Hak, eşitlik, adalet millete” yutturdular,
Milleti meze yapıp ne sofralar kurdular,
Menfaatçi çakallar unutmazlar tadını,
Demokrasi koydular ihanetin adını.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!