Bir sonbahar günü yalnız başına
Söz koydu gönlüme yürüdü gitti
Oturmuş izlerken dilek taşına
Köz koydu gönlüme yürüdü gitti
Omzunda ceketi etek belinde
Karanlık ortama alıp ışığı
Yakıyorum ama anlayan mı var
Bulurum belki bir vatan aşığı
Bakıyorum ama anlayan mı var
Bulunca ortamda bilgisiz safı
Bugün yâri gördüm çattı kaşını
Aklımı kaybetmiş kalmış gibiyim
Gözüme bakmayıp eğdi başını
Yolumu kaybetmiş dalmış gibiyim
Peşine takıldım yollar koymadı
Aşkınla gönlüme dolmayacaksan
Virane ömrümü şen kılsan n’olur
Yaramın ilacı olmayacaksan
Gelip de sen bana yar olsan n’olur
Sevginle ruhuma dolup akmadan
Bu uçsuz bucaksız koskoca dünya
Yalandan ibaret dalan ne bilsin
Orada görülen süslü bir rüya
Gidince ne olur kalan ne bilsin
Doğruluk kişiye güzellik katar
Gönlüme girerek sevdaya ittin
Hayatın tadını alacak sanma
Baharı yaşarken bırakıp gittin
Yaptığın yanına kalacak sanma
Gözyaşı bürüdü görmez gözlerim
Kendiyle baş başa gözlerden uzak
Bir dağın ardında iki katlı han
Aç kalmış kurtlara kurulmuş tuzak
Kangallar tetikte duruyor her an
Böyle bir mekânda oldu Ramazan
Açmamış goncadır nazlı edası
Gül gördü kıskandı yandı derdinden
Kulağı mest eder güzel sedası
Dil gördü kıskandı yandı derdinden
Dalgalı saçları sürme gözünde
Serseri gönlümü kor gibi yakan
İçimdeki harsın anlamadın mı
Yaramaz kalbime kelepçe takan
Ruhumdaki arsın anlamadın mı
Yürekten sevmektir yiğidin payı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!