Sol yanımda dinmeyen bir sızı var
Kadı sormaz emir sormaz derdimi
Bu alnımda yazılmış bir yazı var
Sultan sormaz vezir sormaz derdimi
Mesken diye aşk bahçesin seçmişim
Sebzesi meyvesi ayrı hazine
Yediğin nebatı kırdan mı sandın
Elması kirazı derman dizine
Yoksa sen şifayı nardan mı sandın
Susuzluk dünyayı kavurur yakar
Meltemin estiği serin bir sabah
Hey dedim kendime düşündüm durdum
Daralan yürekten çekerek bir ah
Şey dedim kendime düşündüm durdum
Bu dünya alemi yoksa bir sır mı
Günüm karanlık
Gecem karanlık
Ruhum karanlık..
Köprü durumuna gelmiş güreşçi gibi
tuş olmak üzereyim.
Ha oldum, ha olacağım…
İnce ruhlu kibar oldukça narin
Sevenin gönlünde yaradır kadın
Dağları deldiren bazen bir Şirin
Yiğidin dilinde naradır kadın
Deryadır her yanı farklı bir yöre
Güzellik denince soldurur gülü
Laleler goncalar güller kıskansın
Dostluk ve hoşgörü kendi ödülü
Nehirler dereler Seller kıskansın
Dürüstlük doğruluk onun taçları
İşimiz gücümüz fincanla falla
Bilmedim nasıl bir halmış insanlık
Keseriz sözleri şekerle balla
Acayip bir durum almış insanlık
Üflüyor sadece güzel meyine
İbibikler ötüşür uyan güzelim uyan
Giyin pembe mintanı aç saçını bele sal
Arşı deldi çığlığım yok ki sesimi duyan
Bırak gurbet elleri gel de bizim ilde kal
Ortalığı yıkıyor bu öfkeli edası
Sevgin;
Bir tohum tanesi gibi
Düştü yüreğime ey yar.
Sevinç gözyaşlarımı akıttım üzerine
Tutunup kök salsın diye.
Kabuğunu kırıp
Ay gibi aydınlattın zifiri geceleri
Güneşi doğuracak tan sana feda olsun
Sen varken neyleyeyim yalancı eceleri
Bu kalbi taşıdığım yan sana feda olsun
Yaşama ümidimsin sarmışsın her yanımı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!