Den Haag’ın ayazı keskin,
Her sokakta bir duman var.
Kalbim mi, gurbet mi ağır,
Bu yükü taşımak mı kâr?
Gece uzun, yıldız uzak,
Güvercin,
kanadında hırçınlık,
uçuşunda sabahın
çatlak nefesi.
Ben buradayım,
Gurbetten geldim, yorgunum hancı,
soğuk taşlara oturdum da öyle,
yıllar benden çok şey aldı,
bıraktı bir yarım yalnızlık heybemde.
Hayallerim, hayal oldu hancı,
Bir hasta adam, ağlar pinhan,
Feri sönük, göğsü dar, yüzü soluk,
Yalnız gecelerde yıldızları bulur,
Ellerinde tükenen sıcak,yüreği buruk.
Bir adım daha atmak ister,
Bir gün gelir, her şey biter,
Hayat dediğin, dert ve keder.
Bir damla iç, kalbini dinlersin.
Hayyam’a teşekkür ederim,
Şarabı rehber ettiği için.
Kumar döner masalarda,
Viski dolu bardaklarda,
Fahişe öder bedelini,
Her ruh satılık bu handa.
Bir kahkaha sızar geceden,
Köşelerde biriken kasavet izi
Sırf kırık yerlerinden öperdi gece
Mesele zaten beklemek mi?
Geçmişin altın plaklarına karşılık.
Uykusuz kalmış sokakların adlarını
Nadide hazine sanılır hayat,
Kazıp dur boşu boşuna.
Bir iz bırakmaz varlığım,
Yitip giderim sonunda.
Güneşsiz günler geçerken,
Sanki bir dağ yamacında yorgun,
Bir köy evinde yalnızım.
Ruhum soğuk, içim buruk,
Bu dünyada belki de cansızım.
Gözlerimde korku mu var?
Yoruldum, dinlenmeye yer yok,
Bir kuşluk vakti uyuyabilsem alâ.
Kırık saatler geçer yanımdan,
Düşler savrulur her yana.
Sonsuz bir yolda kayboldum,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!