ağustos da yıkım var.
bu yaz erken üşüyorum ben
koyma beni kapının önüne memur amca
annemle yaptığımız kahvaltı masası duruyor şurda
bir bardak çay soğuyor
Ankara da deniz hiç yok
ama her yer sanki deniz kokuyor
deniz bir hayaldi.
şimdi gözlerimde büyüyor.
gün gelecek
birazdan sabah olur, birazdan bankta donmuş adamın cesedini herkes görür. birazdan polis gelir etrafa sorar soruşturur. birazdan ambulans cagırırlar beni koyup bıraktıgın banka. kim farkeder etraftaki kalabalıktan baska. kim farker öldügü mü be fatma! senin intikamını ankaranın kuru ayazı aldı. döktügün gözyası kurusun... artık, bak yerde kalmadı yaşın. bundan böyle yatagında rahat rahat uyursun artık..
sen bu fotoğrafı çekerken
yanında kim vardı
hatırlıyor musun
kaç yıl oldu
sen ağlarken yanında yalnız ben vardım.
şimdi senin yanında bir başkası
altın gibi kalbin vardı
zorda kaldıkça
bozdurur bozdurur harcarsın sen.
v
sadece adını değil
alfabemden bile çıkardım
isminin baş harfini.
artık yirmi sekiz harfle konuşuyorum
hemen alınıyorum bu sözüne
ve içime kapanıyorum gene
sana içimden geldigince yazıyordum
bu kez kimseye çaktırmadan defteri eline veriyorum.
ben sustum sevgili
hadi sen oku bu yazdıklarımı
ağzımla kuş bile tutarım ben.
sen yeter ki yanımda kalıp
bana destek olsan
ağzımla hangi kuşu tutmamı istersin sevgili.
kanarya mı yoksa serçe mi.
sen göster de ben tutayım
akacak yaş
gözde durmaz
akar gider.
düşer kaldırma
sonra kurur
yüreğimde sızısı gözlerimde nemi kalır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!