Öyle bir anki,
Uyku tüm bedenimde.
Doğrular bilinçaltımda tutsak,
Yavaştan süzülmüş ne zaman bilmem!
Işıklarını yenilemeyen yıldızlara
Köprüler kurarım köpüklerden.
Yaymışım kızıllığımı, kısrak özümle,
Çinilerde tak tak nal sesleri..
İpimi tutan yolcu,
Birazdan gidecek yoluna,
Bana ovalar yaratmış inançlığında.
Suskun,
Mor bir bulantı.
Kavisinde keşvetti kendini,
Noktalarda bulduğu
Hayyamın ayak izleri.
Ateşe kavuştu, odunu oduna sürttüğünde.
İskit'liydi,
Anneden ama.
Ak tenli, ateş gibiydi.
Salgın hastalıkların ilacı.
Tameris,
Binlerce oğul doğururdu düşlerde,
Ben uyuyordum,
Düşümdeki çocukla.
Sen büyüyordun
Han odalarında suskun..
Kifayetsiz bırakıyordun,
Elzem geceleri.
Derinlerden çıkmamıştın,
Öyle, sıradan girmiştin yaşamıma.
Seni özümsemek kolaydı,
Aynadaki yansıman yakamozlar saçmıyordu,
Haaa! o uzun kirpikli kızdan ibarettin.
Öyle ayda yılda biriki lafın belini kırmayaydı süzülüşlerimiz.
Topu topu bir ömür desem,
Ne ki;
Özüm kadar yabancıyım kendime.
Çekip gitsem,
Terim eleverir,
Gece loşlarına.
Gün gri,
Martılar tutsak yine,
Bulutlar arası geçişlerde.
Kızgınlığını gizlememiş,
8,30 vapuru,
Kalkışa geç kalmış birkaç ayağa,
İnce ve kırılgan,
Düşlerin güverciniydi.
Heryerde gördü insanı,
Damıtmadı,
Dağıttı üvercinikalarını.
Korkmadı yaşlanmaktan,
Yaşadıkça hazırlıksızlıklarımızı,
Yuttu girdap sonrasına vermek için,
Ne kadar gerçekti, ne kadar düşaltı,
Bilmedik,
Öğrendik,her yeni bakışta,
Eksilen yaşanmamışlıklarımızı...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!