Gözlerimde krizantemler arıyorsun,
Boşuna.
Çığ altında kaldı hepsi.
Başka bahar yok.
Karanlık çukurlarda büyümüşüz biz,
Bilemedik birbirimizi beslemeyi.
Sadece, hiç olmayı reddetmiştik,
Taşlardaki seksekçiklerin izcileriydik biz.
Çam kokularında ısınır,
Güneşte yayardık üşümüşlüklerimizi.
Aynı yerdeydik,
Söylemeyeceğim bittiğini,
Bilmeyecek gözlerin, alıngan gidişleri.
Rüzgar gülü kalacak yanağına iz,
Yanağından yangınlar yağacak.
Hani bin gövdenin toplamına eşit,
Değişiyorum,
Beni besleyen tüm ilkelliklerimden sıyrılıp,
Sınırlara koşuyorum.
Kendimce engeller yaratmışım,
Ne garip!
Terim bulut olmuş,
Doğanın gücü yetti ancak.
Yaprak kımıldamazdı yoksa.
Şu yağmur taşırmazdı dereleri,
Sonra odama vuran ışık,
Yüzümü aydınlatan sevinç.
Gelme,
Henüz değil.
Hazır değilim, gürültülerine karışmaya.
Gelişin, ateşleri de getirecek,
Tepelerine zorlayacaksın beni.
Alnından tek kurşunla
Vurulmuş Mustafa.
Kimi der intihar etti,
Kimi der militandı, ohh haketti.
Oysa ne militandı Mustafa
Nede intihar etti,
Anlatacak tüm tarihleri,
Eskimiş, çürümüş geçişlerde,
Tepelerde büyümüş, ozan yürekleri.
Çam altlarında kalmış,
Ölmüş hikayeleri.
Mevsimlere yazacak,
Kırlangıç oldum bugün,
En tepesinde hüznümün,
Ardına süzüldüm.
Üç beş konak yeri kadar,
Yoruldum.
Geçebildiğim çığlıklar kadar,
Küçük çocuk,
İteledi baban seni,
Enola baban seni.
Hiroşima tepesinde,
Milyonlarca al oldun.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!