Yalnız bir çocuk vardı gün yüzü hiç görmemiş
Okşadın saçlarını, aldın kalpten içeri
Aydınlattın sevgili, karanlık dünyasını
En büyük mucizeydin doğduğu günden beri.
Kimseler görmezdi ki, kederli bir anını
Sesin öylesine sakin, berrak, billur sular gibi
hasretle yanan yüreğime akıyor şifa niyetine.
Laf olsun diye değil bu sormaların
Belli ki, seven bir kalbin dile gelişi.
O an tüm kederim, sesinle arınıyor güne,
İlişkiler üzerine bildiğin nedir diye sor,
bütün bildiklerim, tükendi derken iç sesim,
bir başka pencereden bakan gözlerim
çok şey der. Yutkunarak, acıyarak boğazım.
Gönül kirliliği diye bir şey duydun mu cancağazım?
Ne buldum diye sorup duruyordum kendi kendime,
bulduğum neydi ve önce kaybettiklerim ne?
Dahası önce kazandım mı? Kaybettim mi?
Onu da bilemiyordum, ta ki seni tanıyana dek.
O gülen gözlerindeki ışığın, oluk gibi kalbe dolması,
Bu gün aşka inancımın bittiği gündür
ne dizlerinde yatmak içimi coşturuyor
ne seni hayal edip hülyalara dalıyor gözlerim.
Sıcaklığın, nefesin, kokun üzerine
söylediğim nağmeler, şimdi çırpınıyor
Kimi gözyaşlarını bırakıp gitti,
Kiminin tokatı patladı yüreğinde,
Kimine ah ettin! Kimi bıraktı ahını,
Kiminin cilveli bakışlarındaki hamlığı
Eksiltti içindeki coşkuyu.
Nazarında beş para etmedi kiminin kanı
Değişiyormuş insan değişen zaman gibi,
Hayatımızda sanki geçen mevsimler gibi.
Tadına varamadan, bahar geçer, yaz gelir,
Kalbe bir hüzün çöker, baharın sonu gelir,
Anlam verir çizgiler, bakarsın ayaz gelir.
Gönül gençse yaşından, her mevsim başka gelir,
Pişti ruhum Yunusuyla, Mevlasıyla,
Yürüdüm çöllerde ulvi sevdasıyla,
Şifa buldu ruhum neyle, dergahında,
Temizlendi canlar yanmadı ahında.
Bir parça azığa, gönlü toku gördüm,
Olmayınca olmuyor işte
kalbini terbiyeleme adına çektiğin acılar
bir saniye geçmeden hesap soruyor
zannedersin hakim, savcı, polis yahut eşin.
Laf olsun diye dolaşırken başka diyarlarda
hep gönül denilen bu paşa karşı çıkıyor inadına,
Ah! Bebeğim, her şey canlı mı? Gerçek mi bu an?
Düş desen ellerinin sıcaklığı yakmazdı avuçlarımı
hayal desen, sobanın çıtırtısı, ürkek tavşanların koşturmacası,
suyun üstünde keyifle yüzen ay, tepemizden geçen martılar
öyle gerçek ki her şey, kalp atışlarımızın coşkusu kadar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!