Şu bahtım ne kara nede bahtiyar
Ya nehir çağlayıp dolarsa bir gün
Gözümde canlanır bütün anılar
Göğsünde güllerin solarsa bir gün
Elbette takdir bu ederim mihnet
Turnam nere giden yolun ne yana
Nazlı yardan bana bir haber getir
Yükledim göçümü dert kervanına
Dayanma gücüm yok ara, bul getir
Kimseye derdimi açamıyorum
Beklerim bir zaman bir haber deyi
Yaz üç beş kelam edip yel ile gönder
Kalp kalbe ne yapar gam yıkar beyi
Geç kalmasın bari tel ile gönder
Gözlerim yollarda beklemek çok zor
Gönül dergâhında bir Pazar açtım
Döndükçe dön derdi beni kendine
Topraktan neşrolup toza bulaştım
Dediler ki hayat zaman zengine
Her parçamın biri bin yerde kaldı
Çaresizlik çıkar her dem karşıma
Bu derdime el atmazsa yar benim
Şevk şıkat ederim şahlar şahına
Bu derdime el atmazsa yar benim
Ne günüm gün olur ne yaz, da yazım
Dilimdeki cümlede hasret koydum adını
Ey gönlümün sultanı rüyalarım kadını
Karanlık gecelerden zevk hevesin tadını
Almadan bitecek mi, bitecek mi bu gece
Kızgın bir Güneş gibi yaktıkça kavurdun hep
Küstüğüm o yâre bir haber saldım
Duymasın kulağım azarı diye
Nefsi emareden türlü ders aldım
Bu gönül sevdanın pazarı diye
Halimi arz ettim halden almadı
Felek ne suçum var günahım nedir
Arayıp gönlüme yar bulamadım
Yaram hicran oldu suçum sevmektir
Baş koyup yatacak yer bulamadım
Hasret dağlarında gezdim gün be gün
Seyyah olmuş şu gönlümün maralı
Bir iptida bir çıkar yol bulamaz
Yorsun tutmuş kalbi kökten yaralı
Gelse tabip derde derman olamaz
Dört köşe içinde bir başka yeri
Bitersin gün güne kalmaz eserin
Dertlerin ucuca ulamaz mısın?
Kör balta misali yontmaz keserin
Dal verip boynuma dolamaz mısın?
Ne benliğin kalır ne hatır soran
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!